Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: İnsan neden kötü olur?  (Okunma sayısı 22043 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 06, 2011, 08:59:35 ös

Herhangi bir insana, kötü ve iyiyi tarif edin diye sorulduğunda bunu gayet iyi açıklar ve örnek vermesi istendiğinde daima verecek bir örneği vardır. "Şu kötüdür, çünkü şunu yapıyor, şunu istiyor" gibi. Burada bu kötü bir şahıs veya bir grup da olabilir. Ama daima, insanın kafasında hazır bekleyen günah keçileri vardır. Çünkü etrafta sorun vardır. Açlık vardır, huzursuzluk vardır, cinayetler vardır, savaş vardır, mutsuzluk vardır, emniyetsizlik vardır. Bu liste sürer gider ve insan, tüm bu sorunların bir mimarı, müsebbibi, sanığı olduğunu düşünür. Aslında çoğu büyük sorun belirli bir insandan bağımsız, kendiliğinden gelişen bir süreçte, herhangi bir insanın veya grubun kastı olmadan gelişir, fakat olaya uzaktan bakan şahıslar açısından çoğunlukla bu bir "rastgele gelişen süreç" değildir. Birileri, kasıtlı olarak, bir çıkar uğruna bunları planlamıştır. Ve işte onlar kötülerdir. Yanlış anlama ve olayları incelerken suçlayıcı bir bakış açısıyla yaklaşma, daima ortaya düşman veya düşmanlar çıkarır.

Bu kontrolsüz düşünce, daima birilerini "düşman" diye etiketlemekle sonlanır. Hatalı bir sonuç, sonra kendini besler; masum olduğunu bilen ve "suçlanan" insan veya insanlar da, bu haksızlığın "bilinçli" yapıldığını düşünür, ve karşı tarafı nedensiz bir iftira atmakla suçlar. Artık onlar için de kötü belirlenmiştir. Bu sanırım, çoğu kitlesel harekette görülen bir şey. Sosyolojiye konu olan gruplar arasındaki asırlık çekişmeler, din savaşları, ideoloji savaşları, hep bu mekanizmayla işlemiştir. Her taraf, karşı tarafın "kötü" olduğunu düşünür. Kötü niyetli olduğunu düşünür. Aslında öyle olmasalar da.

Ben, durup dururken hiçbir grubun, hiçbir insanın kötü olamayacağını düşünüyorum. Kötülük konusunda, Sokrates'in dediğine katılıyorum; "Hiç kimse, bilerek kötülük yapmaz". Kendiliğinden, saf, şeytansı bir kötülüğün insanı cezbedecek bir yanı yoktur. Kötü bildiklerimiz, büyük ihtimalle kötü değillerdir. Bilmedikleri için hata yapmakta olan insanlardır. Düşünmedikleri için hata yapmakta olan insanlardır.

İnsan şeytansı bir kötülüğe, hatasını farkettiği ve bu farkındalığı kabul etmemek için hatasını örtecek mazeretler aradığında yaklaşır. Bu, hata yaptığını içten içe kabul etse de, hatayı sürdürmek demek oluyor. Başlangıçta belli bir sanı ile, bilgisizlik ile, düşüncesizlik ile yapılan hataların, artık bilinçli ve incelikli olarak yapılmaya devam edeceği anlamına geliyor.

Bilinçli, kasıtlı kötülük işte bu noktadan sonra başlıyor. Burada haliyle asıl kötülüğün kaynağı da kendini belli ediyor; gurur. Gurur veya ego, veya nefs, ne derseniz deyin, bu şey, insanı kendi hatasını görmezlikten gelmeye itiyor. Anlamazlıktan gelmeye itiyor. Suçunu örtmek için doğru yoldan ayrılmaya itiyor. Ego, savunulmak için tüm enerjisini harcıyor. Sokrates, hiç kimse bilerek kötülük yapmaz diyordu. İnsanın durduk yere kötü olamayacağı konusunda haklıydı. Ama eksikti; çünkü bir şeylerin farkına varınca da kötülük sürdürülebiliyor. Sokrates'in hatası, insanı "iyi niyetli" görmüş olmasıydı. Elbette insan hatasını anlayınca bunu kabul etme erdemini de gösterebilir. Ama göstermeyebilir de. Zaten bu kabul etme veya etmeme konusudur her şey. Kabul edebilen iyidir, edemeyen ise kötüdür.

Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


Ekim 06, 2011, 10:59:51 ös
Yanıtla #1
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 667
  • Cinsiyet: Bay

İnsan, yaptığı şeyin kötü oluduğunu bilmiyor. Bilmediği için kötülük yapıyor. Kötülük yaptığına çok inandığınız birisine ''siz kötülük yapıyorsunuz''  diyin '' yoo ben kötülük yapmıyorum'' der. İnsanların algılamaları farklı. Bu algı insanı yanıltıyor. Bu algının içine kompleks veya ego vs koyabilirsiniz,sonuçta o insan,ı o insan yapan bütünün parçaları olur. Denilen tüm enstromanlar (ego,nefs,gurur vs), aslında bir insanda olması gereken meziyetlerdir. Burada asıl mesele nerde nasıl kullanacağını bilmektir. Dozunu ustaca ayarlamaktır asıl mesele. Bunların ayarını kaçıran insanların algıları da bozulduğundan yaptığı kötülüğü de farkedemez oluyor.
gözleri var görmüyor, kulakları var işitmiyor. Gibi.
Saygılarımla


Ekim 09, 2011, 01:23:43 ös
Yanıtla #2
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 379
  • Cinsiyet: Bay

İnsan, çok iğrenç bir canlıdır. İnsan, aşağılıkların en aşağılığıdır. İnsan, zaten “kötü”dür.
İnsan'ın “iyi” olması bile belirli beklentilere dayalıdır; Cennet, sevap, aferin, ödül, vb gibi…

Ha, birileri çıkıp kendince ideal “insan” tanımı yapıp inciler dökmesin! Çünkü “insan” denen pis canlının pozitif bir anlatımına hiçbir kaynakta rastlamanız mümkün değil.

Mesela, bir milyar’dan fazla inananı olan ve değiştirilmediği şiddetle savunulan 6666 ayete sahip Kuran da bile insan sevgisine rastlamanız mümkün değildir. Tam aksine, insanı sadece Cehennem için yarattıklarına dair bir sürü ayete rastlarsınız…

İnsan, kötülük yapmaması için çok ağır yaptırımlar uygulanması gereken "akıl" sahibi ve çok tehlikeli bir canlıdır…

Odi Profanum Vulgus Et Arceo.


Ekim 09, 2011, 01:39:05 ös
Yanıtla #3
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 498
  • Cinsiyet: Bay

İnsan, çok iğrenç bir canlıdır. İnsan, aşağılıkların en aşağılığıdır. İnsan, zaten “kötü”dür.
İnsan'ın “iyi” olması bile belirli beklentilere dayalıdır; Cennet, sevap, aferin, ödül, vb gibi…

Ha, birileri çıkıp kendince ideal “insan” tanımı yapıp inciler dökmesin! Çünkü “insan” denen pis canlının pozitif bir anlatımına hiçbir kaynakta rastlamanız mümkün değil.

Mesela, bir milyar’dan fazla inananı olan ve değiştirilmediği şiddetle savunulan 6666 ayete sahip Kuran da bile insan sevgisine rastlamanız mümkün değildir. Tam aksine, insanı sadece Cehennem için yarattıklarına dair bir sürü ayete rastlarsınız…

İnsan, kötülük yapmaması için çok ağır yaptırımlar uygulanması gereken "akıl" sahibi ve çok tehlikeli bir canlıdır…





 En ironik, ve kişiyi açmazda bırakan tarafı da, bunları bir insanın yazmış olmasıdır. Yazık... Çok yazık.
enelsır


Ekim 09, 2011, 01:48:51 ös
Yanıtla #4
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Sayın enelsır yazıklıyor ama bence haklı değil.

Ben kendimden söz etmeyi pek sevmem ama haydi bir istisna yapalım.

Kendimi ne öveceğim ne de yereceğim.  Sadece şunu diyeceğim: Ben başka insanları da kendim gibi görürüm.

Yanıldığım olmaz mı bu öngörü sonucunda? Olur.

Ancak anlaşılan o ki, bu tutum sadece bana özgü değil.

 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ekim 09, 2011, 01:51:57 ös
Yanıtla #5
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 498
  • Cinsiyet: Bay

Sayın enelsır yazıklıyor ama bence haklı değil.

Ben kendimden söz etmeyi pek sevmem ama haydi bir istisna yapalım.

Kendimi ne öveceğim ne de yereceğim.  Sadece şunu diyeceğim: Ben başka insanları da kendim gibi görürüm.

Yanıldığım olmaz mı bu öngörü sonucunda? Olur.

Ancak anlaşılan o ki, bu tutum sadece bana özgü değil.

 

 Sevgili ADAM anlatmadan anlattı, demeden dedi yine, ne diyeyim. Şapka!
enelsır


Ekim 09, 2011, 02:38:58 ös
Yanıtla #6
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 379
  • Cinsiyet: Bay

Sayın ADAM, "insan"ın tanımını yapabilirmisiniz?
Odi Profanum Vulgus Et Arceo.


Ekim 09, 2011, 03:28:40 ös
Yanıtla #7
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 379
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Popperist, şimdi Yaratıcı T.Jefferson’u yalanladı mı?


"Bütün insanlar eşit yaratılmışlardır; Yaratıcıları tarafından, geri alınmaz haklarla donatılmışlardır; bu haklar arasında Hayat, Özgürlük ve Mutluluğu-kendi-başına-arama hakkı vardır" T. Jefferson

………………………………………………………………………………………………
Secde:13. Biz dilesek, elbette herkese hidayetini verirdik. Fakat, "Cehennemi hem cinlerden hem insanlardan bir kısmıyla dolduracağım" diye benden kesin söz çıkmıştır.

Araf:179. Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.


(Kalp ile nasıl kavranılıyorsa artık)
Odi Profanum Vulgus Et Arceo.


Ekim 09, 2011, 03:52:59 ös
Yanıtla #8

İnsanı doğuştan "kötü" olarak tanımlamak biraz haksızlık olur. Evet her türlü dinin kitabı, insanla büyük sorun yaşamıştır. Terbiye amacıyla insanın kötü işleri ve sonucunda ilahi takdirle gördükleri cezalara yer verilmiştir. Korksun ve itaat etsin diye. Burada amaç uyarı olduğu için, insanın kötülüğünü vurgulamak da gereklidir. Fakat diğer başlıkta da söylemiştim, kötülüğü dini kavramlardan yola çıkarak tanımlamaya kalkarsak, çok farklı yerlere varırız.

Sayın Agnusdei, insanın tanımını istemiş. Konuyla çok bağlantılı bir şey istediği. Fakat bu tanım, dini kitaplardan değil, dinden bağımsız biriken bilgiye bakılarak yapılabilir. Tabii ki kendi gözlem ve tecrübelerimizin de onaylamasıyla.

İnsanın tanımlayalım, gerçi bu Sayın Adam'dan istenmiş ama ben de kendimce bir tanım yapayım.

Çok basit bir tanım : "İnsan, ihtiyaçları olan bir varlıktır. İnsan, ihtiyaçlarını karşıladıkça kendini iyi hisseder. İnsan, ihtiyaçlarını karşılayamadıkça da kendini kötü hisseder"

Ben kötülüğün asli nedenini de bunlara bağlıyorum.

İyi bir insanın gerisinde, sağlıklı bir ruh hali vardır. Bu sağlıklı ruh haline kavuşmasında ihtiyaçlarını karşılaması da etkendir. İhtiyaçlarını karşılayabilen, yani başarabilen insanın "kötü" olmak için bir nedeni kalmaz.

Kötülük, insanın ihtiyaçlarını karşılayamayıp, kendine güvensizlik hissettiği anda başlar. Bu ihtiyaçlar maddi ve temel ihtiyaçlardan başlar, daha hassas, daha ince manevi ihtiyaçlara kadar sürer gider. Ve bence insanın maddi ihtiyaçlarını karşılayamadığı için yapmak zorunda kaldığı kötülük (ör. hırsızlık), manevi ihtiyaçlarını karşılayamadığı için yapma ihtiyacına girdiği kötülüklerden (başka insanlara zarar verme, başka insanların başarısını engelleme, başkalarını küçük düşürme, hakkında yalan söyleme, gerçekleri tersyüz etme vb.) daha hafiftir. Çünkü bu sonuncusu, hali vakti yerinde insanlar arasında da görülür.

İnsan bence aşağı yukarı böyle bir şeydir. Sağlıklı bir çocukluk geçirmiş, özgüveni sağlam, becerikli ve başarılı bir insanın kötü olmak için bir nedeni yoktur. Olsa olsa, kendisinden daha iyi bir başka insana yönelik, kıskançlık türü bir duygu o insanı kötülüğe sevkedebilir. Fakat, tanım gereği, zaten başarılı bir insan, kendisinden daha başarılı insanlardan kıskançlık duymaz. Bu olsa olsa bir imrenme, ilham alma, örnek alma, gıpta konusu olabilir. Eğer bu duygular oluşmuyor da, kendine güvensizliğin alameti olan öfke, haset vb. duygular oluşuyorsa, o insan artık "kötü" oluyor demektir.

Bir de tam tersini düşünelim, belki burada Sayın Agnusdei'ye hak verebilirim, çünkü bu örneğin tam tersi, kötü bir çocukluk geçirmiş, hayat motivasyonu düşük, adam yerine konmamış, bir şeylere gücenmiş, başarısız bir insan tipi, kötülük yoluna çok açıktır. Eğer bu insan, çalışır ve başarırsa, kötülükten o da başarılı insanlar gibi uzaklaşacaktır. Fakat birçok denemeye rağmen, hala umduğu sonucu alamamışsa, bir umutsuzluk hali peyda olacak, ve kişi, kısa çözümlere yönelecektir. Bu çözümlerden biri, çoğunlukla atalet, yani tembellik halidir. Tembellik, her ne kadar görünür bir kötülüğe neden olmuyorsa da, kişinin başarısız olacağına tam inanmış halinin bir göstergesidir. Tembel insan, evvela tembel olduğunu duymak istemeyecektir. Tembel insan, kendisine bu geri bildirim geldiği anda öfkelenecektir. Tembel insan, iyi yaşayamayacaktır. Fakat başta insan tanımında da dediğim gibi, iyi yaşamak, ihtiyaçlarını karşılamakla mümkündür. Tembellik kişiyi daima kötülüğe düşme tehlikesi altında bırakır. Fakat toplumun büyük çoğunluğu bu halde olduğu için, kolektif bir birliktelik duygusu bunu önler. Gerçekten de insanın yalnız olmadığını hissetmesi, ve kendi klasmanındaki bireylerle vakit geçirmesi, ona "tembel olduğu" geri bildirimini vermeyecektir. Fakat bu yine de insanları mükemmel yapmaz. Çoğunluk, içinde bulunduğu durumu yine hisseder. Ve eğer birileri "yükseliyor"sa, onu durdurmayı işte bu zamanlarda ister. Çünkü onun yükselmesi, onun başarılı olduğunun bir göstergesidir.

İnsan, durduk yere televizyonda gördüğü bir iş adamını, kendisinden daha başarılı oldu diye kıskanmaz. Fakat yıllardır birlikte yaşadığı arkadaşlarından biri, örneğin ticarette risk alıp, bir şeyler kazanıyorsa, hayat stilini değiştiriyorsa, daha iyi yaşamaya başlıyorsa, daha başarılı oluyorsa. İşte o zaman, kendi klasmanı içinde bir haset duygusu ortaya çıkabilir. Bu, insan hayatının henüz gireceği yolu şekillenmediği, genç yetişkinlik dönemindeki insanlar arasında çok görülür. Aynı tür dinamikler, ileri yaşlarda da az da olsa görülebilir.

Kötülük sorunu, kendine güven sorunundan başka bir şey değildir. Bu sorun da, insanın üretken gücüyle doğrudan alakalıdır.

Saygılar
Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


Ekim 09, 2011, 03:58:34 ös
Yanıtla #9
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Bu başlığın altında yazan Sayın Agnus Dei, forumun yeni katılımcılarından Tanrı'nın Kuzusu, benden "insan"ın tanımını yapmamı istemiş?

Bilmiyor mu? Tüm ilgili bilimsel kitaplarda vardır.

Onun demeye getirdiği bir başka şey, bir polemik yaratmak sitiyor gibi geliyor bana.

Zaten birçok şey yazmış bu başylık altında ama bilmediğim, anlamadığım şeyler. Yaratıcı T. Jefferson ilişkisi gibi (her ikisi de her kimse onların); Secde 13 diye bir şey, her ne demekse; Araf 179 diye bir şey, Dante'nin kitabından mı alınma, pek anımsayamadım.

Bu konuları bilmediğime göre insanı da bilmiyorum demektir.

Kimseyi yanıltıcı bir söz söylememeliyim.

O zaman Sayın agrnusdei anlatır bilimsel yöntem, akıl ve bilgelikle; biz de öğrenmeye çalışırız.

Bu arada, tam ben bu notu gönderirken sayın popperist uzunca bir ileti göndermiş. Hepsini dikkatle okuyamadım ama şöyle bir göz gezdirdim. Onun dediklerine katılabilirim kısmen, geri kalanı da sigortam olsun.


 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
9442 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 19, 2017, 09:01:22 ös
Gönderen: malang
14 Yanıt
13777 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 25, 2012, 12:45:33 ös
Gönderen: BULGARIA
2 Yanıt
4121 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 20, 2008, 11:36:26 ös
Gönderen: poyraz06
29 Yanıt
17910 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 01, 2010, 09:06:19 ös
Gönderen: genau
4 Yanıt
4800 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 03, 2010, 08:41:15 öö
Gönderen: Genius Loci
5 Yanıt
6099 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 11, 2010, 08:35:47 ös
Gönderen: Supeluta
Kötü ve kötülük neden var ?

Başlatan Ozan Erturk « 1 2 » Felsefi Sorular

15 Yanıt
15470 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 28, 2012, 12:34:03 öö
Gönderen: Alşah
5 Yanıt
9144 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 27, 2012, 06:50:55 ös
Gönderen: gnothi
3 Yanıt
3160 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 23, 2013, 12:32:18 ös
Gönderen: ockhams
20 Yanıt
9469 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 09, 2015, 12:29:56 öö
Gönderen: darkshadow