Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonlukta Nokta!  (Okunma sayısı 15371 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Haziran 05, 2011, 12:41:16 öö
Yanıtla #10
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 498
  • Cinsiyet: Bay

Peki! Konuyu yanlış anlıyorum. Kabul ettim. Ama okuduğumu da mı yanlış anlıyorum?...Bununla itham etmeyin lütfen. İşte burada: '' bazi Localarimizdaki Kardeslerimiz ''.

 Saygılarımla.
« Son Düzenleme: Haziran 05, 2011, 12:44:54 öö Gönderen: enelsır »
enelsır


Haziran 05, 2011, 02:45:37 öö
Yanıtla #11
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay

Bizim ülkemizdeki masonluk abd dekinden ileri sanırım :) ırkçılık diye bir şey yok :)


Haziran 05, 2011, 05:43:51 öö
Yanıtla #12
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 281
  • Cinsiyet: Bayan

Bizim ülkemizdeki masonluk abd dekinden ileri sanırım :) ırkçılık diye bir şey yok :)

Benim duyduguma gore, Turkiye`de irkcilik yok. Ama fazla bir milliyetcilik hatta militaristlik var. Ataturk heykelinin, resimlerinin cogunlukta bulunmasi, basi ortulu bayanlarin Masonlar tarafindan es olarak secilmemesi gibi ornekler verebilirim.

Ayrica Turkiyede birde yas konusu var. Bizde yasli olan insan kesin akilli, dogru insandir diye kabul ediliyor. Genclere ya soz hakki verilmiyor yada verilen hak onemsenmiyor. Genclerin soyledikleri umursanmiyor. Bir insan sadece yasindan dolayi, diger insanlardan daha ustun yada asagi gorulebiliyor. Eminimki Turkiye Masonik yapisindada bu bu sekildedir. Benim yabanci ulkelerde ne begendigim konulardan birisi bu. Kisinin yasi ne olursa olsun onunla arkadas olabiliyorsun. Onu akranin olarak kabul edebiliyorsun ve yasin ne kadar yasli yada genc olursa olsun insanlarin akrani olabiliyorsun. Ama Turk kulturunde yas ile erdem birlikte ilerledigi dusunuluyor. Saniyorum yuksek derecelere ulasmanin bu kadar zor olmasinin nedenide bu. Eger 30 yasinda bir kisi 33. dereceye ulasirsa Iskoc Ritini diskoya cevirir saniyorlar.

Yani soylemek istedigim Amerikalilar yada Almanlarin iyi ve kotu yanlari var. Ama Turklerinde cok kotu yanlari var ve bunlar kabul edilmeli. Tedavinin ilk adimi sorunu kabullenmektir.

Simdi gelelim Amerika ve Almanyadaki elestirilerime;
Onlar bizler kadar devletci degil ama asiri dinciler. Rituelleri resmen incilden kopyalanmis. Kullanilan kelimelerin bir cogu herhangi bir pazar gunu kiliseye gittiginizde duydugunuz kelimelerden olusuyor. Ayrica bazi toplantilarda bayrak gosterildigi, bu bayraga saygi durusu yapildigi, ve hatta ve hattaaa, devlet andi icildigini biliyorum. Her yemekten sonce hiristiyanlarin klasik olarak uyguladigi dua seramonisinide Mason Localarinda gormek mumkun.

Nerden mi biliyorum bunlari ben? Okuyun ve arastirin. sizde bilirsiniz.

Alıntı
insan gelisiyor, masonluk gelisiyor. bundan 50 yil evveli birakin muslumani beyaz presbetiryan (buraya benden bir ek erkek ) degilseniz mason olamazdiniz.

Burada Almanca Masonik bir dergi var. Herkez alabiliyor. Orada birgun okurken Alabama Buyuk Locasinin halen zencileri kabul etmedigini, Zenci Localarini Mason olarak saymadigini ve hatta bu konudan dolayi diger bircok duzenli Locanin Alabama Buyuk Locasini tanimadigini okumustum. Bilemiyorum dogrumudur. Ama mumkun. Hemde suanda 2011 yilindayiz.

Alıntı
Bundan 50 yil sonra Kadinlar da MAson olabilir ozaman.

Bu konuya bende 50 yildan asagi vermem. Kolay kolay olmaz bu is. Cunku olay erkegin yapisiyla ilgili.

sevgilerimle
Kimse almasin seni, Yine bana kalasin


Haziran 05, 2011, 07:08:32 öö
Yanıtla #13
  • Skoç Riti Masonu
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 206

Degerli uyeler,

Anlasilan hata bende! Cunku yanlis anlasilmadim, ben konuyu yanlis anlattim, belki de eksik...


Irkciligi bir kenara birakalim simdilik, ve benim ne dedigimi bastan inceleyelim (konunun yeri burasi degil ama olsun, sonlaninca baska baslik altina aliriz nasil olsa). Temiz bir sayfadan bir daha anlatayim, AYNI Loca icinde din, dil, irk, maddi durum, vs. gibi konulardan hicbir Kardes birbirine kin gutmez "Kardesim" dememezlik etmez. Eger aksi olsa zaten Loca icerisindeki aheng bozulur, Kardesler calisamaz, atil hale gelirler.  Saniyorum onceki mesajimda anlatamadigim en buyuk kavram bu idi.

Simdi gelelim benim kurmus oldugum cumleye:

"Ancak ne yazik ki bazi Localarimizdaki Kardeslerimiz ve bazi Buyuk Localar hala irkci davranip Masonlugun temeline aykiri sekilde Siyahi Kardeslerimizi aramiza kabul etmemektedir.''

Bu cumlede bir noktaya dikkatinizi cekmek istiyorum. "Siyahi Kardeslerimiz" dememdeki maksat Prince Hall Masonlarina ithaf etmemdir. Eger herhangi bir siyahi sahistan bahsediyor olsaydim, siyahi Kardesimiz degil, siyahi bir beyefendi derdim. Isin ozu, Masonluga kabul degil, Prince Hall Masonlugu ile Hur ve Kabul Edilmis Buyuk Mason Localarinin birbirini karsilikli tanimasidir. Ekseri Muntazam Amerikan Buyuk Localari, Prince Hall Buyuk Localarini tanimaktadir. Fakat halen bazi Buyuk Localar -burada yorum size kalmis, ister irkcilik diyin, ister gayrimuntazamlik- Prince Hall Buyuk Localarini tanimamaktadirlar.

Benim kendi yorumum bu Buyuk Localardaki bazi Kardeslerin tanima islemlerine girismemedeki ana sebebinin irkcilik oldugudur. Tabi burada cok onemli bir detay var. Bu Buyuk Localardaki Kardeslerin hepsine irkci damgasi basmak buyuk bir hata olur. Herhalde yazdigim cumleyi duzenlersek hicbir yanlis anlasilmaya/aktarmaya mahal vermemis oluruz.

"Ancak ne yazik ki bazi Localarimizdaki Kardeslerimiz (Farkli Buyuk Locadalardaki Kardesler, unutulmamasi gerekir ki dunyanin her yerindeki Localar bizim Localarimizdir, hangi obediyansa bagli olurlarsa olsunlar) ve bazi Buyuk Localar (Prince Hall Masonlarini tanimayan) hala  (bana gore) irkci davranip Masonlugun temeline aykiri sekilde Siyahi Kardeslerimizi (Prince Hall Masonlarini) aramiza kabul etmemektedir.''

Onceki mesajimda tamamen belirtmek istedigim bu idi.

Farkli bir ornek daha vererek yorumumu tamamlamak istiyorum. Asagidaki alinti Isvec Buyuk Locasinin internet sitesinden birebir aktarimdir.

"There are about 14 200 Freemasons in Sweden and about 1 000 in Finland under the Swedish Order of Freemasons. As Lodges are few in number, there are usually quite a number of members in a Swedish Lodge. Only those of Christian faith are admitted. "

Goruldugu uzere Isvecteki Mason Kardeslerimiz halen aralarina Hiristiyanlardan baskalarini almamaktadirlar. Bu tutum da bence ayni Prince Hall Masonlarini tanimayan Buyuk Localar gibi Masonlugun temeline aykiri bir tutumdur.

Yorumumu sonlandirirken, siz degerli forum uyelerimizden, basta sayin enelsir olmak uzere, yanlis anlasilmaya mahal verdigim icin ozur diliyor ve asil konu basligina geri donmememizi umit ediyorum.

Saygilar.
In Thy name we have assembled!


Haziran 05, 2011, 09:09:13 öö
Yanıtla #14
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Sn.  Asli,

Bizde bir atasözü vardır. Akıl yaşta değil baştadır denir. Bilirsiniz.

Almanya'da olduğunuz için okuduğunuz Masonlukla ilgili eserler, yazılar çoğunlukla oradaki havaya aksettiriyordur. Eminim Alman Masonluğu hakkında çok iyi bilgilere de sahipsinizdir. Neticede gördüğüm kadarıyla Masonluğa da bir biçimde ilgilisiniz.

Ben milletlerin kötü yanları vardır gibi bir görüşü kabul etmem. Bu total bir yüceltme veya kötüleme sonucunu doğurur. Ama uygulamalarda farklılıklar vardır veya uygulama noktasında eksiklikler vardır gibi bir cümleyi ise doğrularım.

İkinci olarak Türk Masonluğuna getirdiğiniz yaş ile ilgili hususa da katılmıyorum. Dünya Büyük Locaları içerisinde en genç Büyük Üstat'a sahip bulunan Türk Masonluğudur, Türkiye Büyük Locasıdır. Skoç Ritinde bildiğim pek çok 30lu yaşlarda olan Kardeşlerim de vardır. Ha bizde 30 yaşında olan bir Kardeşimizin 32. Derece olması imkan ve ihtimal dışındadır. Uygulama sebebiyle bu mümkün değildir. Yüksek Derecelere ulaşmanın genç olma sebebiyle zor olduğu düşünceniz kanımca yanlıştır.

Atatürk Heykellerinin olması ya da Atatürk Resimlerinin bolluğu niçin sizi rahatsız ediyor? Atatürk, Türkiye Cumhuriyetinin Kurucu Cumhurbaşkanı, Türk Kurtuluş Savaşının Önderi, Türk Ordusunun Başkomutanı, Devrimci, İlerici, Türk Milletinin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşması için ömrünü harcamış, kısacık hayatında büyük işlere imza atmış, geçmiş yüzyılın en büyük Devlet Adamı ve dahilerindendir. Ve bizler böyle bir Değere sahip olduğumuz için her an gurur içerisindeyizdir. Bunun militarizmle alakası yoktur.Yakalarımızda onun imzasını,  resmini rozet olarak da taşırız. Çocuklarımıza onu örnek gösteririz. Onun kurduğu Cumhuriyetin değerlerini korumak için çalışırız da. Bunun da milliyetçilikle yada şovenizmle bir ilgisi yoktur.

Prince Hall Masonluğu farklı bir konu. Amerikan tarihini biraz araştırmak gerekir. Güney-Kuzey farklılğının bilinmesi gerekir. Amerikan İç Savaşı niye çıkmıştı? Renkliler ve Beyazlar arasındaki ayrımcılığın 20. yy. ikinci yarısının ortalarına dek devam ettiği de bir gerçektir. Dolayısıyla bu kültüre de yansır. Ve kültürün değişimi öyle kolay ve çabuk olmaz.

Masonluğun ülküsü evrenseldir. Ama Masonluk uygulaması evrensel değil tam tersine ulusaldır. Her ülkede farklı uygulamalar vardır ve bu son derece doğaldır. Çünkü ülkelerin kültürleri farklıdır. Toplumların hepsi aynı kültürel birikimden kaynak almaz. Potentate Kardeşim örnek verdiği gibi İsveç Büyük Locası yalnız Hristiyan inancına sahip olan kişileri üye olarak almaktadır. Masonluk bir yoldur diyoruz. Ama bu yol uzundur da diyoruz. Galiba şunu da söylemeliyiz uzun olduğu kadar geniş bir yoldur da. O kadar geniştir ki, aynı yol üzerinde farklı uygulamalar olabilir. Bir tarafı teist diğer tarafı hümanist olan bu yolun ortasından da gidilebilir bir denge kurarak, teizm tarafına yakın da gidilebilir. Ya da hümanizme yakın da gidilebilir. Ama neresinden gidilirse gidilsin o yol üzre gidilir. 

Sevgi ve Saygılarımla.


Haziran 05, 2011, 10:33:12 öö
Yanıtla #15
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Konuyu saptırdık!...

Güzel bir tartışma ama konuyu saptırdık!

Konu Masonlukta “Nokta!” idi; özellikle ABD’ndeki Prince Hall locaları çevresinde döner olduk.

Bunun kusuru kimde?

Bende.

Kusur benim çünkü ben aslında bambaşka bir örnek getirecekken, özellikle kadınların masonluğu üzerinde durabilecekken, siyah ırktan olanlardan söz ediverdim pek de kışkırtıcı olmamak için.

Konu başlığından böylece sapılmış oldu ama bir bakıma iyi de oldu. Bu arada ABD’nde birçok büyük locanın eski tutumunda diretmediğini, Prince Hall büyük localarını da düzenli olarak tanımaya başladığını öğrenmiş olduk. İşin ilginç yanı şu ki, İngiltere Birleşik büyük locası dahil olmak üzere başka ülkelerdeki birçok büyük loca onları zaten düzenli olarak tanımaktaydı; sorun ABD’nin kendi içindeydi. Herhangi bir büyük loca bu bağlamda olumlu bir girişimde bulunursa karşısında Ku-Klux-Klan’ı buluyor ve başına olmadık şeyler geliyordu. Demek oluyor ki bu bağlamda gelişme var. Kutlamak gerek. Bu açıdan öncelikle Sayın Potentate’den rica edelim. Bir başka başlık altında bize Amerika’daki Masonluk çerçevesinde bu bağlamdaki gelişmeleri ve durumu şöyle bir özetle anlatsın. Elbette böyle bir zahmete katlanmayı değer bulursa…

İletmiş olduğum sorulardan sonra Sayın Potentate’in yapmış olduğu açıklamalardan şunu anlayabiliyoruz: ABD’ndeki Masonlukta kurallarda ve yöntemlerde “nokta” yok. Nokta demek, “Her şey her zaman için böyledir ve bu kadardır; bundan başka türlü olamaz ve olmayacaktır.” demektir. Oysa Sayın Potentate hiç de öyle demiyor. Noktayı böyle tanımlamıyor. Ben ise onun tanımladığı noktaya “noktalı virgül” diyorum.

Bu sözcük oyununu bırakalım.

Anlaşılan şudur: Mason örgütlerinin eskiden birtakım kuralları, gelenekleri ve yöntemleri vardı. Bunlardan kimisi sonraki bir dönemin gereklerine ve koşullarına uymadığı için ya terk edildi ya da günün gerekleri ve koşulları uyarınca değiştirildi. (Bu arada bir de yerel ve kültürel etkiler var elbette.) Bazıları ise değiştirilmeyip olduğu gibi korundu. Sonraları, özellikle uzun süre değiştirilmeyip olduğu gibi korunmuş olanları artık değişmez ve değiştirilemez olarak nitelendi. Sayın Potentate noktayı işte burada koyuyor. Ben ise hâlâ noktalı virgül diyorum çünkü bir gün gelir ve o noktayı kaldırmak gerekebilir.

Sayın Potentate’in açıklamaları üzerine yeni bir konu başlığı çıktı karşımıza: Masonluktaki ant ya da yeminin niteliği… Nasıl olduğu ve nasıl olması gerektiği. O konunun tartışılması da buradaki başlığın dışına çıkar. Ben o başlığı açacağım bu tartışmanın bir diğer yönü olarak.

Ancak bu aşamada şunu görüyoruz: Masonlukta (en azından ABD’nde) ant ya da yeminin kapsamında öyle somut ve kesin bildirgeler yok. Ancak ilgili büyük locanın kurallarına, yöntemlerine, tüzüklerine, yetkili organların karar ve yönergelerine uymak gibi bir üstlenme var. Doğru mu yanlış mı?... Doğruysa, diğer tutumlar ve eylemler ya da eylemsizlikler bu bağlanıştan ileri geliyor. Doğru mu, yanlış mı?... Doğruysa, o zaman bunlarda bir esneklik var demektir; şimdilik böyledir ama ileride değişebilir. Doğru mu, yanlış mı?

Bu arada Sayın Alşah, Sayın Potentate’in bir sözü üzerine Masonlukta kusurlu bur masonun bulunmasını kabul edemeyeceğini belirtmiş. Şayet bu doğru ise Masonluk konusunda yanlış düşünmüş olduğunu eklemiş. Bence öyle! Yanlış düşünmüş. Hiçbir masonun tam ve yetkin bir kişi olduğu söylenemez; noksanları ve kusurları vardır. Zaten hiçbir mason da bunu söylemez; noksanları ve kusurları olduğunu benimser.

Bu başlık altında yazılmış olanları sırayla izleyince, üzerinde görüşülmesi ve tartışılması gereken bir başka yan ürün, yeni bir başlık konusu daha çıkıyor ortaya: Masonluktaki Kardeşlik Anlayışı… Aslında bu forumda tartışılmış olsa gerektir. Ancak yeniden gündeme getirilip tartışılmasında bir sakınca olduğunu sanmıyorum. Çünkü bu bağlamda mason kuruluşları arasında farklar bulunduğunu görüyorum. Bu forumu izleyenler bunu bilmeli.

Derken Sayın Asli girmiş tartışmaya… Onun üzerinde durduğu ise Masonluktaki yaş konusu. Sayın Asli yurt dışında, anladığım kadarıyla Almanya‘da yaşıyor. (Yanlışsa düzeltilsin.) Bu bağlamda Türkiye’de yaş konusundaki tutumu, bunu Masonluk ile d bağdaştırarak kısaca eleştiriyor. Eleştirsin elbette ama konu Masonluk çerçevesi olunca bence biraz yanlışa kapılmış. Düzeltilmeli.

 Bunun için de bir başka başlık daha: Masonlar arasında fiziksel yaşın ilişkilere etkisi… Başlık iyi oldu mu? Burada özellikle “fiziksel” dedim çünkü bunun bir de simgesel olanı var. O ise Sayın Asli’nin konusu değil. Başlık iyi ise bunu da gündeme alalım derim. Alalım mı? Değişiklik önerisi var mı? (Bu arada Sayın SkullG’nin katkısı göz ardı edilemez ama bir ufak yanlış var gibi geliyor bana. Başka ülkelerde çok daha genç yaşta büyük üstat olarak görevde bulunanlar olmamış mıydı?)

Bu konu başlığını kendi açımdan kapatmak istiyorum. Devam etmek isteyen edebilir.

Anlaşılan Masonlukta “son nokta” diye bir şey yoktur. Geçici noktalar, noktalı virgüller vardır.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Haziran 05, 2011, 02:39:20 ös
Yanıtla #16
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Adam yine geldi ortalığı topladı diyorum :)


Haziran 05, 2011, 04:37:34 ös
Yanıtla #17
  • Skoç Riti Masonu
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bay

Sn. ADAM gercekten Sn. Waldow'un da dedigi gibi toparlayici nitelikte muazzam bir yazi yazmis ve tartismanin buyuk cogunluguna noktayi koymus. Kendisi konu hakkinda yazacaklarinin ve soyleyeceklerinin tukendigini soylemis olsa da ben bu yazima yanit vermesinin umudunu yasiyorum.

Sn. ADAM'in ifade ettigi noktali virgul cok guzel bir benzetme olmus, cok haklidir. Ben ise bu konuya iki farkli boyuttan yaklasacagim. Masonlukta noktali virgul ve nokta!. Noktali virgulu kendi anlayisim dogrultusunda aciklayayim, bunu yaparken de Potentate Kardesimin yaptigi tuzukten cikan 5 sayfa eklenen 10 sayfa ornegini vereyim. Iste bu durum noktali virguldur. Mesela, " Hur ve Kabul Edilmis Masonlar Buyuk Locasi senelik toplantisini Mayis ayinda yapar" gibi bir madde olsun tuzukte. Bu madde noktali virguldur, tabi ki degistirilebilir. Ancak bazi kisimlar vardir ki hakikaten noktali virgul ile nitelendirmek biraz hafif kacacaktir. Nokta! ya ornek vermek gerekirse, ben de edilen yeminin somut ibareler icerdigi ve cok net oldugunu soyleyebilirim. Bu yeminin degistirilmesi gerekir ki Masonlukta yapilacak pembe reformlar (sanirim neyi kastettigim anlasiliyor) vuku bulabilsin.

Yazimin bu noktasinda Sn. ADAM'in ABD'nde yeminin somut/soyut olmasi ustune dusuncelere deginmek istiyorum. Yeminimiz o kadar somuttur ki, uzerinize yuklenen vazifelerin hemen hemen hepsini icerir. Yapmamaniz gerkenler ve yapmaniz gerekenler olarak cesitli maddelerle belirtilir. Bunlarin arasinda ornek olarak Kadinlarin, bunamis yasi geckin erkeklerin, gerekli yasta olmayan genclerin, bir ateistin, cilgin bir erkegin, veya fool (ben bunu zekasi yetersiz olarak ceviriyorum) bir erkegin Masonluga girmesine izin vermeyecegim diye yemin edilir. Bu yemini ettikten sonra da gunumuz itibariyle noktali virgul gibi yaklasamayiz bu konuya. Peki gelecekte bu yemin degistirilemez mi? Bu iste biraz subjektif bir kavram. Her Mason'un Masonlugu farklidir deriz, hepsi kendi Masonlugunu bulmak yolundadir, hepsinin Masonluga farkli bakis acilari vardir deriz. Bu noktada ben de kendi bakis acimdan yola cikarak boyle koklu ve gelenekselligimizi yitirmeye yonelik bir degisimin benim Masonluk anlayisima gore mumkun olmayacagini soyleyerek, bu konuyu da Nokta! olarak nitelendiriyorum.

Peki o kadar yazdim ama soylemeye calistigim sey nedir? Son bir kez ozetleyeyim; Masonlukta hem noktali virgul, hem de Nokta! vardir. Tartisilan konunun boyutu cercevesinde bu iki noktalama isaretinden birisi kullanilabilir, ancak bu iki farkli noktalama isaretini birbirinin yerine kullanmaya kalkarsak sonucata cok buyuk yanlislar ile karsilasiriz.

En icten sevgi ve saygilarimla
Behold! How good and how pleasant it is for brethren to dwell together in unity.


Haziran 05, 2011, 05:09:54 ös
Yanıtla #18
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Noah şu son yazdığına benden bir yanıt istiyor ve beni zor durumda bırakıyor.

Ancak demek oluyor ki benim daha önce belirtmiş olduğumb yorumda yanlışlık var. ABD'nde, en azından Sayın Noah'ın üyesi olduğu büyük locada, Masonluktaki yeminin kapsamı bakımından birtakım belirgin tanımlamalar var.

Bana sorarsanız tüm bunların yerine "Masonluğaü alınması uygun olmayan kişileri almamak" deyişi olsaydı çok daha iyiydi. Bunun sonuna rahatlıkla nokta konulabilirdi.  Ancak çeviri yanlışı olmadığını varsayacak olursak "çılgın bir erkek" ne demek? Kime çılgın denir? Size göre çılgın başka, bana göre başka... Bence ben çılgının biriyim.  Çılgınca işler yapıyorum. Buraya bu yazıyı yazışım bile bir çılgınlıktır. Ha, siz çılgınlığı başka türklü tanımlıyorsunuz. Gördünüz mü işkte, olmadı...

Kavramların sübjektif açıdan değerlendirildiği konusunda Sayın hoah ile aynı görüşteyim. O nedenle keasin yargılardan kaçınmak gerektiği görüşündeyim. Öteki türlü olunca yanlış yapılıyor ve sonra o yanlışı düzeltmek gerekiyor.

Yemin konusu üzerine bir yazı yazdım zaten; o bağlamdaki konuları orada tartışabiliriz. Diğerleri için ben şöyle derim:  Dün geçerli olan kurallar, gelenekler, yöntemler vb. geçerliliğini yitirdi. Bugün onların yerine başkaları geldi. Günümüzün gençleri Masonluğu en çok bu acıdan eleştiriyor. Kurkal, gelenek ve yöntemleri çok katı, çağın gereklerinin gerisinde kalmış buluyorlar. Demek değişimin, yenilenmenin sürmesi gerek.  Dolayısıyla bugünün kural, gelenek ve yöntemleri yarın değişecek.

Siz değişmeyeceğini mi ileri sürüyorsunuz?

Elbette. Neden olmasın? Hakkınızdır.

Ancak iyi niyetimle sizi uyarayım: Bu düüşünce Masonluğun gelecekteki varlığını sarsar. Niceylikten niteliğe geçiş yasası yürürlüğünü koruyacaktır. Ya evrim ya devrim!

Devrimin ertesindeki niteliğin nasıl olacağını kestirebilmek zor.  Evrim daha iyi.

Anlaşılan pek de zor durumda kalmamışım. Sanırım Sayın Noah da biliyordu böyle olacağını.

Eh, ben de bana bunları söyleme fırsatını vermiş olduğu için teşekkür ederim.
 
    
  
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Haziran 05, 2011, 08:00:12 ös
Yanıtla #19
  • Skoç Riti Masonu
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 206

Hem Sayin ADAM, hem de Noah Kardesim bu basliga cok guzel katkilarda bulunuyorlar. Kendilerine tesekkur ediyorum.

Yemin konusuna saniyorum ben de tartisma ilerledikce katilacagim. Ancak simdilik, Masonlukta Nokta! dan devam edelim. Sayin ADAM'a noktali virgul konusunda katilmakla birlikte "Nokta! yoktur" konusuna katilmiyorum, zaten bu yuzden Nokta! terimini kullandim. Sayin ADAM bu forumda yanlis hatirlamiyorsam "LANDMAKLAR" basligi altinda bir konu acti ve onu inceledi. Bunu dile getirmemin sebebi bence bu tartismayi ilerletmemizin en guzel sekli tekrar Landmarklarin icine girip oradaki maddeleri teker teker incelememiz. Bunun cok buyuk ve ciddi bir proje oldugunun bilincinde olmamiz lazim.

Ne dersiniz? Sizce bu ise kalkismaya deger mi?

Bu arada Sayin ADAM'in onerisi uzerine Prince Hall Masonlugu ile ilgili ufak bir yazi dizisi hazirlayacagimi da belirtmek isterim.

In Thy name we have assembled!


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
33 Yanıt
16270 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 28, 2018, 07:24:11 ös
Gönderen: karahan
üç nokta

Başlatan arteizm Benim Siirlerim

2 Yanıt
3650 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 21, 2008, 11:18:41 ös
Gönderen: arteizm
3 Yanıt
4382 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 23, 2011, 02:54:33 ös
Gönderen: mevlüt
5 Yanıt
5708 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 20, 2010, 01:20:29 ös
Gönderen: Theory
0 Yanıt
2646 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 10, 2010, 04:02:45 ös
Gönderen: lucifer
1 Yanıt
5144 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 08, 2011, 12:27:47 öö
Gönderen: Prometheus
6 Yanıt
7354 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 01, 2011, 12:08:58 ös
Gönderen: neumann
9 Yanıt
12285 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 14, 2014, 06:12:08 ös
Gönderen: ADAM
6 Yanıt
6932 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 18, 2011, 11:34:08 öö
Gönderen: bilGe
1 Yanıt
4800 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 31, 2014, 04:18:59 öö
Gönderen: Kajmeran