Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Küresel sermaye kontrol mü edilmeli, yok mu edilmeli yoksa dokunulmamalı mı?  (Okunma sayısı 12385 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 20, 2009, 04:05:33 ös
Yanıtla #10
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Doğru tesbitleriniz var.

Uluslararası sermaye engellenerek ulusal sermaye öne çıkarılırsa bu Faşizancılık mıdır? Halkçılık mıdır?

Bu sözünüze şöyle cevap vermek isterim özellikel Halkçılık mıdır? tabirine.Belkide bugün Japonya'yı japonya yapan o halkçılığıdır gelenekçiliğidir.

Atatürk zamanında buna en güzel örnekleri ile doludur.Mesela eğitim alanındaki faaliyetleri ve köy enstitüleri açılımı.

Bir milleti var eden olgular atılan nutuklar verilen söylemler söylenen güzel sözler değildir.Halkçılığıdır.Örfünü ananesini,ticaretini,eğitimini ve siyasetini kendi toplum ihtiyaçlarına göre belirlemek ve uygulamaktır.

Dışarıdan ithal söylemler ve beyannamelerle ülkede halk'ta yönetilemez.Halkçılıkla uzaktan yakından ilintili olmayan söylemlerde sadece kandımaca olur.Japonya ve bir nebzede Almanya çok güzel örnekler halkçılıkla ilgili.Bizim toplumumuzunda yapması gereken türk'e yakışır hamle odur bence.

Gücünü Halktan almayan hiç bir erk ve söylemin başarılı olması imkansızdır.Erkler yaptıkları icraatı halk için yapmaya mecburdurlar.O gücünde karşısındaki en büyük düşman hep emperyalist sömürücülerdir.

Ülkemde yada başka bir ülkede kanunlar konusunda benim şahsi fikrim kanunların her insana bir gün lazım olsada uygulanabilir ölçütlerden uzak olduğudur.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Kasım 21, 2009, 09:49:20 ös
Yanıtla #11
  • Ziyaretçi

Japon ve Çin ile ilgili olarak,

Japonya 1950'lerde, Çin ise 1970-80'lerde,  Batı sermayesi ve teknolojisi ile tanıştı.

Sonrasında her iki ülke de sıkı bir teknoloji politikası izleyerek kısa sürede teknolojik kalkınma ve ekonomik kalkınma sonucu, Japon Malı imajının yanında; Çim 1990'lara gelindiğinde çalışmalarının meyvesini toplayarak, GSYH'sının önemli kısmını teknolojik ürünlerden kazanmaya başladı.

Japon halının veya yerel girişimcilerinin yabancı teknolojiyi özümseyerek kendi teknolojisini üretmesi Çinde de dikta idaresi ile farklı bir tezahürde başarıldı....

Ancak bu iki örnekte vurgulamak istediğim şey, her ikisi de genel tabirle Amerikan teknolojisini başka deyişle emperyal sermaye ile bu hale geldiler....

Çokuluslu srmaye şirketlerinden teknoloji alarak, daha sonra kendi teknolojilerini üretmeye başladılar, ulusal politika üreticilerin ve yerel şirketlerin başarısı ile....

Diğer nokta da, Rus devrimi tamamlandığında Lenin'in Rus sanayisini kurmak, ve geliştirmek için Amerikan teknolojisine yaptığı övgüleri zannederim bilirsiniz, ancak soğuk savaşta -benim görüüşüm- tamami ile küresel hegamonya savaşınınkutupları haline gelince birden Lenin'in saygınlığı bitiverdi heykelleri yıkılmaya başlanmıştı... bu ayrı bir tartışma konusu...

Gücün halktan alınma eylemi bana çok sağlıklı gelmemekte, zira devrimci çağrışımlar yapmaktadır... Benim düşüncem, küresel güce karşı olsak ve savaşacak olsak, bu savaşın kurallarında, kapıların kapatılması mıdır yol? Yoksa, küresel sermayeye karşı ulusal sermaye güçlerini dayanıklı ve sağlam şekilde uluslararası arenaya rekabeet ortamında mı çıkartmalı?

Kanunlar konusundaki düşüncenize tekrar vurguladığınız nokta da saygı duyarım düşüncenize, ancak kesinlikle ve kesinlikle katılmıyorum, istisnalar kimi durumda olabilir, ancak kanunlar uygulanabilir değil ise zaten takip eden bir içtihat ile yahut -Türkiye'de nadir olan- idealist bir avukatın en üst yargı kurumuna dayanması ile değiştirilir.... tecrübe ile sabittir....

saygılarımla.....


Kasım 21, 2009, 10:29:29 ös
Yanıtla #12
  • Ziyaretçi

Japonya ve Çin'in kalkınma süreci ile ilgili olarak detaylı bilgiye ilgi duyan olursa, şu makaleyi tavsiye ederim:

Peilei Fan, and Chihiro Watanabe, Promoting industrial development through technology policy: Lessons from Japan and China, Technology in Society, Volume 28, Issue 3, August 2006, Pages 303-320, doi:10.1016/j.techsoc.2006.06.002   


Temmuz 16, 2010, 11:44:43 öö
Yanıtla #13
  • Ziyaretçi

Küresel sermayenin kontrol edilip edilmemesi hususunda tereddüt oluşturan kısım, doğrudan yabancı yatırımlardan ziyade sıcak para diye tabir edilen kısa vadeli portföy yatırımlarıdır bence. Gelişmekte olan ülkelerin sıcak para ile maceralarına bakıldığında pek çok ülke için her çıkışın bir inişi vardır kuralının işlediği, sıcak paranın girdiği dönemlerde ekonomide reel sektörden bağı kopuk fiktif bir genişleme olduğu, sıcak paranın girdiği ülkenin parasının aşırı değerlendiği bu durumun ihracatttaki yapısal sorunlarla birleşerek uzun vadede bir dış ticaret açığı açmazına neden olduğu, para arzının genişlemesi ile birlikte sunni talep artışlarıyla enflasyonist bir baskı olştuğu gözlemlenmektedir. Bu sorunlar listesi daha da uzatılabilir tabii ki. İşte özellikle gelişmekte olan ülkeler tarafından kontrol edilmesi gereken küresel sermaye hareketleri budur bence.
Diğer taraftan doğrudan yabancı yatırımlara ilişkin olarak da bastırılmış emek ücretleri, kayıt dışı ekonomi büyüklüğü, marka yaratma sıkıntıları, uluslararası pazarlara erişim sağlayamamak ya da diğer altyapısal eksikliklerden dolayı gelişmekte olan ülkelerin, küresel sermayenin ülkelerinde yaptıkları doğrudan yatırımlardan da adil bir pay alamadıkları da gözlemlenmektedir. Gelişmekte olan ülkelerin bu yönde de kontrol edici selektif politikalar izlemeleri gerektiğini düşünmekteyim.
Tüm bunlardan hareketle, artık günümüzde dışarı ile ilişkileri olmayan kapalı bir ekonomi modelinin varlığını savunmak günün getirdikleri ile bağdaşmamaktadır. Marx'ın ben Marksist değilim sözünü hatırlayacak olursak. Gelişmekte olan ülkelerin kendi çıkarları ve emeklerinin karşılığını gözeterek sınıfların üretimden adaletli bir şekilde pay almalarını sağlayacak bir kambiyo ve dış ticaret modeli geliştirmeleri Marx'ın bölüşüm teorisinin temel unsurlarından hareketle günümüze uygun yeni bir sermaye kontrol sistemi getirmeleri gerekmektedir. 


Şubat 28, 2015, 02:34:39 ös
Yanıtla #14
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 236
  • Cinsiyet: Bay

Nedir bu küresel sermaye?

Küresel sermaye yeni bir sermaye türü değildir, Dünyadaki sermayenin globelleşmesi ile iç içe girme süreciyle bugün vardığı noktaya ulaşmıştır.80'li yılların başında dünyada iki kutuplu tarafın çözülmeye sürecine girmesi ve uluslararası bir tercih olması sonucu sermayenin dünyadaki dolaşımı önündeki tüm engellerin kaldırılması eğilimi getirdi.
Aynı zamanda teknoloji özellikle bilişimdeki hızlı gelişmeler sermayenin daha hızlı küreselleşmesine yol açmıştır.
Sermaye gücüyle devletleri etkileyip yönlendirebilir aynı zamanda ve finans kuruluşlarında yasal ortamlar yaratılması ve dış denetime şeffaf olmamasıda bu tip kuruluşları çok geniş bir sahada para alıp satma olanakları getirdi.
Kısacası sermayenin küreselleşmesi giderek hız kazanan  bir çığ gibi gelişmekte,diğer taraftan iyi tarafları yok değil.
Bir ülkede kapitalizmi geliştireceğini ve bu gelişimin niceliksel gelişim sağlaması beraberinde bazı nitelik değişimleri yol açarak toplumsal refahıda getirebilir...
Güneş ışınları neyse kara toprak için gerçek aydınlanmada odur bu dünyada Doğanlara...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
2875 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 11, 2013, 11:57:17 ös
Gönderen: Melina
38 Yanıt
20243 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 22, 2012, 06:14:39 ös
Gönderen: SEHERC
2 Yanıt
3346 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 21, 2007, 06:33:32 ös
Gönderen: Prenses Isabella
3 Yanıt
3300 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 10, 2007, 09:46:50 ös
Gönderen: shemuel
2 Yanıt
7868 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 03, 2009, 11:22:19 ös
Gönderen: hewal73
20 Yanıt
16918 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 19, 2015, 09:32:52 ös
Gönderen: _SplendouR_
12 Yanıt
4890 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 02, 2018, 12:41:38 öö
Gönderen: Zennn
2 Yanıt
4433 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 31, 2014, 11:11:26 ös
Gönderen: Spock
2 Yanıt
3242 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 28, 2017, 12:54:20 öö
Gönderen: night manager
0 Yanıt
1268 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 15, 2015, 01:46:30 öö
Gönderen: burakc