Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Turgut Özal'ın Başarıları  (Okunma sayısı 7193 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 15, 2008, 11:07:03 ös
  • Ziyaretçi

Turgut Özal Bankacılık sistemini değiştirir, mali piyasaları canlandırır.

İmar affını çıkarır ve kambiyo suçlarını affeder.

Klasik devlet anlayışını terk eder, merkezi otoriteyi bölgesel alanlara götürür, yerel yönetimlerin gelir ve imkânlarını artırır.

Tabuları yıkar.

Türkiye’nin Batı ile entegrasyonunu sağlar.

Türk Ceza Kanunu’ndaki 141-142 ve 163. maddeleri ‘ kaldırarak, demokratikleşmede o güne kadar kimsenin cesaret edemediği önemli adımlar atar.

İç pazarlara alışmış olan özel sektörü dış pazarlara açar. Kendi yaptığı gibi sanayicilerin, işadamlarının, bürokratların neler olup bittiğini görmeleri, dünyada boy göstermeleri için, onların önüne düşüp dünyayı karış karış dolaşır.

Çevreciliğe kadar uzanan yepyeni kavranılan gündeme getirir.

Slogancı zihniyetin yerine sağlam bir ekonomik zihniyeti oturtur.

Türkiye’nin büyük bir hızla çehre ve kabuk değiştirmesini sağlar.

Akıl almaz işler yapar. Dünya kavramlarını Türk toplumuna getirir ve bunları kabul ettirir.

Türk insanına özgüven kazandırmak isteyen, istediğini almasını bilen yepyeni bir insan tipi çıkarır ortaya.

Bazı sanayicilerin “dayanamayız, batarız” itirazlarına rağmen, tam üyelik için Avrupa Topluluğu’na başvurur.

Gelişmiş ülkeler düzeyinde telefon sistemi, havaalanları ve bütün yurdu saran otoyollar yapılmasını gerçekleştirir. Bilgisayarı günlük hayatımıza sokar.

Büyümeye adanmış Türkiye’nin, bu cennet ülkemizin önünde gelişme yolları, kalkınma yolları açılmıştır.

Eskiye kıyasla bugün Türkiye’nin çehresi aynı mı ?

Cebinizde üç kuruş döviz var diye, polis yakanıza yapışıyor mu?

İstediğiniz bankada istediğiniz kadar döviz hesabı açtırabiliyor musunuz?

Yokluk, darlık, kıtlık, kuyruk var mı?

Türkiye’de karaborsa, kaçakçılık var mı?

Bugün Türkiye’de döviz sıkıntısı manzarası görünüyor mu?

Biz bu noktalara polisiye tedbirlerle gelmedik.

Çünkü ekonomiyi polisle, polisiye tedbirlerle idare edemezsiniz.

Biz, çağımıza uygun, bütün batı ülkelerine bugünkü refah seviyesine ulaştırmış olan ekonomik yolu seçtik.

Ekonominin meselelerini gene ekonominin akılcı, gerçekçi yol ve yöntemleriyle çözmeyi başardık.

Memleket ekonomisini duraklamaya, atalete ve açıkça ifade edeyim, biraz da işin kolayına kaçmaya teşvik eden ağır korumacılık duvarları kaldırılmıştır.

Bizim yaptığımız, serbest piyasa nizamını ülkemizde tesis ederek vatandaşı teşvik etmek, vatandaşta çalışma şevkini canlandırmak olmuştur.

Bir ihracat patlaması yapmışız. Bunu başaran kimdir? Bunu başaran vatandaştır.

Devlet ve hükümet, sadece vatandaşın önündeki kilidi açması gereken anahtardır.

Biz meseleye böyle bakıyoruz.

Çünkü en nihayet sevgili vatandaşlarım, her zaman söylediğim gibi, devlet millet için vardır.

Devlet, altyapı yatırımlarını yapacak, ekonomiye yön verecek gerisini kendi insanının gücüne, kabiliyetine ve çalışkanlığına bırakacaktır.

Millete inanan icraat, ancak böyle olur, ancak böyle düşünülür.

Bugün eriştiğimiz başarı çizgisi, aştığımız güçlükler size olan inancımızdandır.

Millete inanan bir icraat hiçbir vatandaşını devlet kapısında peşinen kötü niyetli kişi yerine koymaz.

İktidara geldiğimizde, yaptığımız ilk iş, pek çok bürokratik işlemde vatandaş beyanını esas almak olmuştur.

Ehliyet, pasaport ve benzeri gündelik hayatımızın içindeki pek çok işlem son derece basitleştirilmiş, işler hızlandırılmıştır.

İki yıllık icraatımız içinde her biri Türkiye’miz için yepyeni olan, reform mahiyetinde kanunlar çıkarılmıştır.

Faturalı yaşam dediğimiz, vergi iadesi kanunu Memur ya da ücretli çalışan her vatandaş ve onların emekli, dul ve yetimleri bu vergi iadesinden yararlanmaktadır.

Önümüzdeki sene, diğer vatandaşlarımız da, çiftçilerimiz de, esnafımız da bundan yararlanacaktır.

Bu suretle, ayrıca devlet daha çok ve daha istikrarlı biçimde vergi toplamaktadır.

Bir diğer icraatımız, Toplu Konut ve Kamu İdaresi Fonu’nu kurmak olmuştur. Evvelden kaçakçının cebine giren para şimdi ithalat yoluyla bu fona aktarılmaktadır.

Hem fona kaynak, hem de vatandaşa sağlam bir gelir kazandırmak için köprü, baraj gelir ortaklığı senetleri sunulmuştur.

Türkiye’mizin, daha doğrusu büyük şehirlerimizin en önemli sorunlarından biri olan konut sorunu, hal yoluna sokulmuştur.

İnşaat sektörü çok yönlü olarak desteklenmeye devam edecektir.

Konut meselesi ile ilgili olarak, İmar Affı Kanunu çıkarılmış, ruhsatsız yapıda, gecekonduda yaşayan milyonlarca vatandaşımızın ıstırabına son verilmiştir.

Katma Değer Vergisi Kanunu ihdas edilmiştir.

Çünkü bu memleketin ihtiyacı olan baraj, yol, hastane gibi devletin yapması gereken işler için para nereden bulunacaktır?

Satın alma gücü olan vatandaş da, satın alma anında devletini destekleyecektir.

Alınan her vergi biliniz ki sevgili vatandaşlarım, elektrik olarak, su olarak, yol, köprü, okul, hastane ve benzeri nice devlet hizmeti olarak size geri dönecektir.

Çıkardığımız kanunları burada tek tek saymaya kalkarsam bu programın süresine sığmaz.

Fakat icraat felsefemize, millete hizmet azmimize bir örnek olarak şunu vereyim:

Elli beş yıldır kimsenin el süremediği Türk Parasını Koruma Mevzuatı, 2000 sayfadan 30 sayfaya indirilmiş, iş icat etmek değil, iş bitirilmiştir.

Bu iki yıl içinde Türkiye’nin çehresi sadece içte değişmemiştir. Türkiye’nin çehresi dışarıda da değişmiştir.

İtibarımız artmıştır ve artmaya devam edecektir.

Ekonomisi güçlü bir Türkiye, ekonomisi güçlendiği sürece hem siyasi, hem iktisadi dış itibar bakımından da güçlenecektir.

Bugün dünya, ekonomi konuşuyor. Bugün dünya lâf değil, iş üretiyor. Bizim de seçtiğimiz yol, yöntem budur.

Özal, büyük hedefleri olan insandır. Öyle hedefler gösterir ki, herkes önce şaşırır, sonra yavaş yavaş alışmaya başlar. Bir zaman sonra da, onun gösterdiği hedefler, toplumun ortak idealleri haline gelir.

Toplumdaki “az gelişmiş ülke insanı olma” kompleksini silip attığı gibi, Türkiye’nin büyük ve güçlü bir ülke olduğu inancını kafalara yerleştirir. Yaptıklarıyla, söyledikleriyle ve gösterdiği hedeflerle herkesi inandırır buna…

Onun yaptığı reformlar veya gerçekleştirdiği inkılâp, tabii ki sadece “ekonomi” ile sınırlı değildir.

Daha önce de söylediğimiz gibi, Özal’a göre demokrasinin temel taşı, serbest piyasa ekonomisiydi. Ekonomide yasakların kalkmasıyla başlayacak liberalleşme, kaçınılmaz olarak sosyal ve siyasal alanlara da yansıyacaktı.

Bir yandan demokratikleşme derken, öbür yandan yetmiş yıllık Türk Parası Kıymetini Koruma Kanunu’na dokunmayarak, cebinde döviz bulunduranı hapse atmak, vatandaşın ürettiği ve sattığı malın fiyatına müdahale etmek, büyük çelişkiydi. Cebinde döviz bulunduranı hapse atan devletin demokrat olmasına elbette imkân yoktu.

Özal, ekonomide başlattığı liberalleşmeyi ki, bu aynı zamanda demokratikleşme idi bazen zorlayarak, bazen da doğal gelişimine bırakarak, sosyal ve siyasal alanlara da ustalıkla yansıttı

Mesela Türk Ceza Kanunu’ndaki 141 ve 142. maddelerin kaldırılması halinde komünizmin, 163. maddenin kaldırılması halinde şeriatın geleceğinden korkanların aksine, o, “Bir grup var, irtica denince tüyleri diken diken oluyor. Bir başka grup var, komünizm deyince tüyleri diken diken oluyor. Bunların zamanla yumuşaması lâzım” diyordu.  Özal, “Aman ne yapıyorsunuz?” feryatlarına aldırmadan, TCK’deki 141-142 ve 163. maddeleri kaldırarak, bu maddelerin kaldırılmasıyla Türkiye’ye komünizmin de, şeriatın da gelemeyeceğini kanıtladı.

Demokratikleşme yolunda attığı önemli adımlardan biri de, merkezden bağımsız yerel örgütlenmeleri ön plana çıkarması ve güçlendirmesi oldu. “Biz demokratik sistemin temelini mahalli idarelerde görüyoruz” derken, bunu hayata geçirmeyi de başardı ve belediyelere daha çok söz hakkı, daha çok özerklik ve daha çok gelir imkânları sağladı.

Avrupa İnsan Hakları Komisyonu’na ferdi başvuru hakkı onun zamanında tanındı.

Dağılan Rusya’nın da içinde yer aldığı Karadeniz Ekonomik işbirliği (KEİB) projesinin temellerini o attı.

Türkiye’nin pasif, riske girmekten korkan, yaratıcı olmayan, içe dönük ve kompleksli dış politika geleneğini değiştirerek, aktif, cesur ve dinamik dış politikayı o başlattı.

“Çağ atlamak”, “Bürokrasiyi önlemek”, “İş bitirmek”, “Milletin zenginliği sonucu devletin zenginliği” gibi kavranılan gündeme o getirdi. Özal, ileri ve modern bir Türkiye hayal ediyordu. “Bu hayali altı yıl içinde büyük çapta gerçekleştirmeye gayret ettik” diyordu. Çok büyük değişiklikler yapmışlardı. Ama yeterli değildi.

ÖZAL YURT İÇİ VE YURT DIŞINDAKİ İNSANLARIN DURUMUNU DÜZELTEBİLECEĞİ YENİ KULLANIŞLI VE ÜRETİCİ BİR SİSTEM İÇİN SAVAŞTI

http://www.turgutozal.net/basarilari/


Ekim 16, 2008, 12:55:59 öö
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 319
  • Cinsiyet: Bay

Evet başarıları tartışılmaz. Fakat teröründe kendini en çok gösterdiği zamanlardı(dış güç destekli). Ölümüne sebep komplolarda kurulmaktadır. Tayyip Erdoğanında onun politikasının bir gelişmişini izlediğini düşünüyorum ama Özal şuanda başbakan olsaydı herhalde aynı sistemi yürütürdü. İkiside zaafları olan başarılı liderlerdir.


Ekim 16, 2008, 04:46:17 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

İkiside zaafları olan başarılı liderlerdir.

Evet, her lider olan insan gibi.

Saygılarımla.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
7607 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 20, 2013, 10:53:39 öö
Gönderen: Samuray
1 Yanıt
7749 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 06, 2010, 01:36:22 ös
Gönderen: Texan
1 Yanıt
3954 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 19, 2010, 06:31:42 öö
Gönderen: Sirius
1 Yanıt
2219 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 23, 2013, 03:20:05 ös
Gönderen: Spock
1 Yanıt
2794 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 01, 2013, 09:58:35 ös
Gönderen: Caliper