Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Lucifer  (Okunma sayısı 27701 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 09, 2008, 09:50:22 öö
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 784
  • Cinsiyet: Bay

Şeytanın cennetten kovulmadan önceki ismiydi lucifer henüz Adem ve Havva yaratılmamışken.Tanrı'nın en çok sevdiği en gözde meleğiydi,favorisiydi.

Şeytan, önceleri Tanrı'nın yaratmış olduğu parlak ve öncü meleklerden biriydi. Tanrı' nın melekler ordusunda çok önemli bir yeri ve görevi vardı.
Öyle ki luciferin anlamı light-bearer yani ışığı getiren ve morning star-venüs yani sabah yıldızıydı.

Ezekiel 28:12–19: "..güzellerin ve bilgelerin en mükemmeliydin. Eden'de, Tanrı'nın bahçesindeydin. Giysilerin hep güzel taşlarla – yakut, zümrüt, aytaşı, beril, onix, safir, turkuazla - ve altın işlemelerle süslüydü. Bunlar sana sen yaratıldığın gün verildi. Seni kudretinle ve gücünle bekçim yaptım. Tanrının kutsal dağına gidebiliyor ve ateş tarlalarında yürüyebiliyordun. Yaptıklarından tamamen muaf tutulurdun ta ki için kötülükle dolana dek. Bu varlık içinde bile daha büyük şiddet yarattın ve günahkar oldun. Seni tanrının dağından men ettim ve seni bekçilik ettiğin ateş tarlalarından sürgün ettim. Güzelliğin yüzünden için kibirle doldu ve bilgeliğini kendi ünün için harcadın. Seni içine hapsettiğim ateşle beraber dünyaya attım. Seni takip edenlerle beraber sonunuz ateşler içinde küle dönecek. Çok feci bir sona geldin."

Daha sonra kibrine ve hırsına yenik düştü Tanrılığa özendi.Lanetlendi ve cennet bahçelerinden kovuldu.Hikayeye göre lucifer'in kovulduktan sonra atıldığı yer Afrikadır.Ordaki bunca açlık ,savaş ve ölümü buna bağlarlar.

En iyiyken lanetlenmek bu olsa gerek.

Şeytan; birçok dinde insanları kötülüğe teşvik eden, adaletsizliğin önderi bir varlığın ismidir. Şeytan, rakip, muhalif, bozucu ve bozguncu gibi anlamlara gelen İbranice bir kelime olan "Satan"'dan ya da arapça kökü "rahmetten uzaklaştı, hak'dan uzak oldu" anlamlarına gelen "şetane"'den gelmektedir.

Modern dinlerde ya da mitolojilerde, Şeytan genellikle, doğaüstü güçlere sahip, sürekli insanları dinden, dolayısıyla yaratıcısının emirlerinden uzaklaştırmaya çalışan bir varlık olarak düşünülmüştür. Latincede "Diábolus, Diaboli", Yunancada "Diabolos", "Karanlıkların Efendisi," "Beelzebub" (Sinek Kral), "Belial", "Mephisto", ya da "Lucifer" olarak geçer. Talmud ya da Kabbala felsefesinde "Samael" olarak geçer.(Yahudi inanışında Samael başka bir melektir). İslamda "İblis" (إبليس) olarak bilinir ancak kuranda "şeytan" kelimesi (87 kez), "iblis"'ten daha fazla kullanılmıştır. Şeytan ayrıca "Azazel" olarak da anılmıştır.

Eski Antlaşma'da Şeytan

Eski Antlaşma'da Şeytan Hrıstiyanlıktaki gibi korkulan bir mahluk değildir ve kötülüklerin temelini oluşturmaz. Çünkü musevilikte Hayrın da şerrin de Tanrı'dan geldiği inancı vardır. Bu sebeple Satan ya da Samael adı verilen Şeytan'nın hile ve aldatmacalarına karşı dikkatli olunmalıdır.

Yine Talmud, Bava Batra Bölümü, Daf 16a 'ya göre:
(הוא שטן הוא יצר הרע הוא מלאך המות הוא שטן דכתיב)
Şeytan, kötü dürtüler ve Ölüm Meleği aynı şahsiyetlerdir.

Ezekiel 28:12–19: "..güzellerin ve bilgelerin en mükemmeliydin. Eden'de, Tanrı'nın bahçesindeydin. Giysilerin hep güzel taşlarla – yakut, zümrüt, aytaşı, beril, onix, safir, turkuazla - ve altın işlemelerle süslüydü. Bunlar sana sen yaratıldığın gün verildi. Seni kudretinle ve gücünle bekçim yaptım. Tanrının kutsal dağına gidebiliyor ve ateş tarlalarında yürüyebiliyordun. Yaptıklarından tamamen muaf tutulurdun ta ki için kötülükle dolana dek. Bu varlık içinde bile daha büyük şiddet yarattın ve günahkar oldun. Seni tanrının dağından men ettim ve seni bekçilik ettiğin ateş tarlalarından sürgün ettim. Güzelliğin yüzünden için kibirle doldu ve bilgeliğini kendi ünün için harcadın. Seni içine hapsettiğim ateşle beraber dünyaya attım. Seni takip edenlerle beraber sonunuz ateşler içinde küle dönecek. Çok feci bir sona geldin."

Yeni Antlaşma'da Şeytan

Şeytan özellikle Yeni Antlaşma'da ve Hrıstiyan inancında kendisine daha çok yer bulmuştur. Özellikle İsa'yı sürekli olarak kışkırtır. Ancak Şeytanın kişiliğinin kaynağı İncil değil, hristiyan edebiyatıdır. John Milton'nun epik bir şiirinde Şeytanın en üst düzeyde bir melekken insanı ve kendini yaratan tanrıya karşı düşmanlığa yönelen bir kişilik olduğu anlatılır. Ancak Şeytan kesinlikle cehennemde hapsolmuş biri değildir aksine istediği her yere - dünyaya hatta cennete bile - girip çıkabilir. Bu özellikleriyle Şeytanın nihayi amacı insanlığı yaratıcının yolundan saptırmaktır. Bu anlamda kendisini tanrıya bir rakip olarak kabul ettirme gayreti içindedir. Kendisine bir süre verilmiş ve bu sürenin dolmasına kadar yaratıcıya karşı açtığı savaşın sonucunu beklemektedir.

Yaradılış (Genesis) bölümünde, Âdem ve Havva'yı kışkırtan yılan figürü, Tevrat'taki anlatımın aksine daha sonraları Hristiyan uleması tarafından Şeytan olarak değerlendirilmiştir. Doğu (Ortodoks) Kilisesine göre Şeytan, insanın üç düşmanı (günah-ölüm)'den birisidir. Bütün Hristiyan inanışlarında, Şeytan, İsa'ya ve İsa figüründe Tanrı'ya karşı son bir savaş (Armageddon) açacaktır. Bu savaş aynı zamanda Şeytana verilen sürenin de (aeonios) sonuna çok yaklaşıldığını gösterecektir. Unitaryan Kilisesine göre Şeytan bu zaman geldiğinde tekrar iyi olacak ve melek özelliklerine kavuşacaktır. Bu sürenin nasıl işleyeceği her kilisede farklılıklar gösterir. Neticede dünya tüm şeytanlıklardan arınır ve tıpkı cennet gibi günahsız bir yere dönüşür.

Ortaçağ'da Şeytan bir keçi gibi sakallı ve boynuzlu, elinde çatal ve kuyruklu olarak tasvir edilirdi. Bu görüntünün oluşmasının sebebi incil değildir ve hristiyanlıktan önceki pagan inanışlarda simgelenen bazı tanrı figürlerinden (Pan, Dionysus) kaynaklanır.

Kuran'da Şeytan

Şeytan İslamiyete göre cin (diğeri melek) türünden bir varlıktır. Cinler, meleklerden farklı olarak irade sahibidir. Yaratılışının en büyük nedeni, kıyamete kadar, insan iradesinin sınanmasıdır. Bu sınavı geçenler ödüllendirilecek, geçemeyenler ise cezalandırılacaktır. Kuran'da şeytandan bahsedilen ayetlerde insanlar onunla birlikte hareket etmemeleri konusunda uyarılmıştır. Şeytanın önceleri bilgeliğinden yararlanılan ve sayılan biriyken, Allahın huzurundan kovulma aşamasına nasıl geldiği Araf suresinde anlatılır. Hristiyanlık ve İslamiyet, şeytanın bir zamanlar Allahın sevdiği bir hizmetkarı olduğu konusunda hemfikirdir.

Araf (11-25): Andolsun, size yeryüzünde imkan ve iktidar verdik. Sizin için orada birçok geçim imkanları da yarattık. Ama siz ne kadar az şükrediyorsunuz! Andolsun, sizi yarattık. Sonra size şekil verdik. Sonra da meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” dedik. İblisten başka hepsi saygı ile eğildiler. O, saygı ile eğilenlerden olmadı. Allah, “Sana emrettiğim zaman seni saygı ile eğilmekten ne alıkoydu?” dedi. (O da) “Ben ondan hayırlıyım. Çünkü beni ateşten yarattın. Onu ise çamurdan yarattın” dedi. Allah, “Şimdi in aşağı oradan. Çünkü senin orada büyüklük taslamak haddine değil! Hemen çık! Çünkü sen aşağılıklardansın” dedi. Şeytan dedi ki: “(Öyle ise) bana insanların tekrar diriltilecekleri güne kadar süre ver.” Allah da, “Sen süre verilenlerdensin” dedi. Şeytan dedi ki: “(Öyle ise) beni azdırmana karşılık, yemin ederim ki, ben de onları saptırmak için senin dosdoğru yolunun üzerinde elbette oturacağım.” “Sonra (pusu kurup) onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım ve sen onların çoğunu şükreden (kimse)ler bulamayacaksın.” Allah dedi ki: “Yerilmiş ve kovulmuş olarak çık oradan. Andolsun, onlardan sana kim uyarsa sizin, hepinizi cehenneme doldururum.” “Ey Âdem! Sen ve eşin cennette kalın. Dilediğiniz yerden yiyin. Fakat şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz.” Derken şeytan, kendilerinden gizlenmiş olan avret yerlerini onlara açmak için kendilerine vesvese verdi ve dedi ki: “Rabbiniz size bu ağacı ancak, melek olmayasınız, ya da (cennette) ebedi kalacaklardan olmayasınız diye yasakladı.” “Şüphesiz ben size öğüt verenlerdenim” diye de onlara yemin etti. Bu sûretle onları kandırarak yasağa sürükledi. Ağaçtan tattıklarında kendilerine avret yerleri göründü. Derhal üzerlerini cennet yapraklarıyla örtmeye başladılar. Rableri onlara, “Ben size bu ağacı yasaklamadım mı? Şeytan size apaçık bir düşmandır, demedim mi?” diye seslendi. Dediler ki: “Rabbimiz! Biz kendimize zulüm ettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.” Allah dedi ki: “Birbirinizin düşmanı olarak inin (oradan). Size yeryüzünde bir zamana kadar yerleşme ve yararlanma vardır.” Allah dedi ki: “Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (mahşere) çıkarılacaksınız.”

Yehova Şahitliğinde Şeytan

Yehova Şahitleri Şeytanın aslında gerçek bir insan olduğuna ve mükemmel ruh özelliklerine sahip olarak yaratıldığına inanır. Ancak Âdem ve Havva'nın tanrı Yehova yerine kendisine inanmalarını sağlamaya çalışmasıyla Şeytana dönüşmüştür. Lucifer adı verilmiştir.
Lucifer cennette kendisine yasaklanan meyveyi yemesi için Havvayı kışkırtmış ve onu meyveyi yerse tıpkı tanrı gibi olacağına inandırmıştır. Yehova Şahitleri bu dünyayı Şeytanın yönettiğine inanır.

Yezidilik

Şeytan figürünün Yahudi-Hristiyan ve Müslümanlıktaki bir benzeri Yezidilikte de bulunmaktadır.Ancak burada Şeytan'ın sahip olduğu özellikler diğer dinlerden farklıdır. Yezidilikte tanrı dünyanın sadece yaratıcısıdır, ancak sürdürücüsü değildir. Tanrısal iradenin vücut bulması için Şeytan bir nevi aracılık rolü üslenmiştir. Şeytan "tavus" olarak adlandırılır ve bir tavus kuşu ile simgelenir. Tanrı özünde iyilikle dolu olduğundan ibadet edip onun gönlünü kazanmak gerekmez. Aksine ibadetin ona değil içi kötülüklerle dolu olana, Tavus'a yapılması ile kötülüğün en büyük kaynağından korunulur. Bu anlamda iyilik ve kötülüğün kaynağı aslında Melek Tavus'tur. Ahiret inancı gibi sonradan hesap verilecek bir yerin varlığı söz konusu değildir. İnsanın inanışına ve yaşayışına göre dünya cennete de cehenneme de dönüşebilir. Melek Tavus bütün bu işlerin denetleyicisi ve tanrının bu dünyadaki gölgesidir.

Yezidilikten önceki ilahi dinlerde anlatılan, şeytanın, yaratıcının buyruğuna rağmen insan karşısında eğilmeyip saygı göstermemesi, onun aslında ne kadar asil olduğunun tüm evrene ispatıdır ve yaratıcı tarafından sınanmıştır. İşte bu sınavı başarı ile verip tüm insanlığın ve dünya işlerinin başına geçme hakkını kazanmıştır.


Mayıs 09, 2008, 10:23:52 öö
Yanıtla #1
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 784
  • Cinsiyet: Bay

Unutmadan yukarıdaki yazı alıntıdır. Kaynak : http://www.rockdream.net/lucifer-vt2084.html


Mayıs 10, 2008, 01:10:33 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

İblis İslamda devletin ajanı gibidir, provokasyon yapar ama aslen bir memur figürüdür. Hristiyanlıkta ise bir anti-tanrıdır, çok güçlüdür. Bu ayrım bence önemli.  Şeytan müridlerinin bilgisiz olanlarının da batıda ve doğuda farklı olacakları çok açık.


Haziran 13, 2008, 07:12:00 ös
Yanıtla #3

Unutmadan yukarıdaki yazı alıntıdır. Kaynak : http://www.rockdream.net/lucifer-vt2084.html


Kaynak için Teşekkürler Sayın Doğudan; bu arada tam da Satanizm Konusunda Araştırmamı bitirdikten sonra Yazınıza rastladım. Buna rağmen Açıklayıcı ve Bilgilendirici Yazınızın her halukarda işime yaradığını da belirtmeden geçemicem :) 

Saygılar.
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 30, 2009, 10:12:16 ös
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi

burada bahsedilen lucifer / seytan kavrami sadece hıristiyan metinlerinin bakis acisiyla yazildigindan mutevellit sadece bize hıristiyan bakis acisini yansitmaktadir tabiatiyle.

ve bunun (Ezekiel 28:12–19) ve elbetteki kur'an'daki esdeger ayetlerin yanlis yorumlandigini dusunmekteyim,en azindan sahsi kanaatim bu yonde zira lucifer/iblis/seytan ne isim verirseniz verin insana secde etmekten kacinmamistir,sadece tek bir tanrinin enerji pili olarak kullanacagi insana secde etmekten kacinmistir ve bu hareketiyle aslinda onurlu bir davranis sergilemistir.lucifer, isigi getirendir,hıristiyanlıktan cok onceleri vardir.bilgeligin tanrisidir.

bunun yaninda yine sahsi kanaatim; yasak elma hikayesi tamamen yanlis yansitilmis hikayelerden bir digeridir.lucifer/seytan/iblis veya her ne olarak adlandiriyorsaniz, cennet'deki bahceye gelmis ve adem'le havva'ya cinselligi ogretmistir.bahsedilen ''ayip yerlerinin kendilerine gorunmesi'' budur, yhvh'nin kadinlara dogururlarken aci cektirmesinin nedeni budur.cunku cinsel birlesme sirasinda cikan enerji yhvh ve onun tipindeki tanrilarin yeryuzunde var olmasini istemedigi bir enerjidir.tipki muzik,felsefe,edebiyat ve benzeri sanatlarin yasaklanmasi gibi,alakasiz gibi gorunmekle birlikte aslen ayni amaca hizmet eder.cunku bu eylemlerin her biri dunyada yhvh'nin istemedigi enerjilerin/ fikirlerin zuhur etmesine neden olur.


Eylül 30, 2009, 10:43:11 ös
Yanıtla #5

burada bahsedilen lucifer / seytan kavrami sadece hıristiyan metinlerinin bakis acisiyla yazildigindan mutevellit sadece bize hıristiyan bakis acisini yansitmaktadir tabiatiyle.

Sizdeki anlamı öğrenebilmemiz mümkün mü:)

Gerçi yazınızın devamında bilgeliğin tanrısı biçiminde bi atıfta bulunmuşsunuz ve gene yazınızda cinselliğe büyük bi önem verdiğiniz gözüküyo yani anlaşılan Tanrı'nın bize bunları yasakladığını düşünüyo aslında O'nun gibi olmamızı istemediği yönünde bitakım saplantılarınız mevcut öyle mi, yoksa bana mı öle geliyor?

Saygılar,   
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 30, 2009, 10:56:33 ös
Yanıtla #6
  • Ziyaretçi

evet yazimin devaminda yeteri kadar acikladigimi dusunuyorum lucifer'le alakali goruslerimi ve bu gorusum sadece lucifer'e ozgu degil diger tum pagan tanrilara ozgu goruslerimdir.ayrica ''tanrinin o'nun gibi olmamizi istemedigi yonunde birtakim saplantilariniz mevcut'' derken sayin isabell bunlar benim saplantilarim degil oncelikle fikirlerimdir,sonrasinda zira tanri diye bahsettiginiz yhvh ise -cunku yeryuzunde bircok tanri vardir- evet yhvh ve onun karakterindeki tanrilar insanin kendileri gibi olmasini istemezler,insanin kendileri icin bir pil olmasini isterler.lhp ve rhp ayriminda bunu gorebilirsiniz zira eger tanri (yhvh) bizim onun gibi olmamizi isteseydi zaten o'nun gibi olurduk oyle degil mi ? cunku o ''ol!'' dediginde olur yani en azindan oyle diyorlar.bunun yaninda baska bir ornek olarak musluman kelimesinin anlamini da verebiliriz ''allah'a teslim olan'' , herhalde yhvh kendisi gibi olmamizi isteseydi boyle bir ad koymazdi ''allah gibi olan'' derdi oyle degil mi ?


Eylül 30, 2009, 11:06:21 ös
Yanıtla #7

evet yazimin devaminda yeteri kadar acikladigimi dusunuyorum lucifer'le alakali goruslerimi ve bu gorusum sadece lucifer'e ozgu degil diger tum pagan tanrilara ozgu goruslerimdir.ayrica ''tanrinin o'nun gibi olmamizi istemedigi yonunde birtakim saplantilariniz mevcut'' derken sayin isabell bunlar benim saplantilarim degil oncelikle fikirlerimdir,sonrasinda zira tanri diye bahsettiginiz yhvh ise -cunku yeryuzunde bircok tanri vardir- evet yhvh ve onun karakterindeki tanrilar insanin kendileri gibi olmasini istemezler,insanin kendileri icin bir pil olmasini isterler.lhp ve rhp ayriminda bunu gorebilirsiniz zira eger tanri (yhvh) bizim onun gibi olmamizi isteseydi zaten o'nun gibi olurduk oyle degil mi ? cunku o ''ol!'' dediginde olur yani en azindan oyle diyorlar.bunun yaninda baska bir ornek olarak musluman kelimesinin anlamini da verebiliriz ''allah'a teslim olan'' , herhalde yhvh kendisi gibi olmamizi isteseydi boyle bir ad koymazdi ''allah gibi olan'' derdi oyle degil mi ?

Fikirleriniz olduğunu tahmin ettiğim için sizinle direkt olarak diyaloga geçtim Sayın Ayn; ama olayı farklı ve yanlış nitelendirdiğinizi düşünüyorum, yanlış anlaşılmaması için her zamanki gibi ısrarcı tavrımı ortaya koyuyorum, empoze ya da telkin etme gibi bir özelliğim olmadığı gibi karşımdaki insana olan saygımdan ötürü de güçlü iradeye sahip olunduğu için bunu dile getirmekten bile utanç duyarım, her neyse..

Burada bi sorun var. Kendimce gördüğüm ve bazı açıkçası yaptığım özel görüşmelerimde edindiğim fikirler, görüşler genelde bu yöndeydi. Bunu şimdi herkese açık bir Forum üzerinde belirtmek isteyişimin en önemli sebebi bu husustaki görüşümün ne olduğunu aynı zamanda hem siz hem de sizin gibi düşünen sevgili kardeşlerimiz gibi ( beni kardeşleri olarak görmeseler de ben onlara saygı duyuyorum :) ) belki gün olur da forum üzerinde bir göz atarken rastlarlar diye.. ama ne olursa olsun sahip oldukları düşünceye sonsuz saygım var onların yanlış düşündüğünü iddia etmiyorum ama olayın sanıldığı gibi doğru olmadığını belirtiyorum. Benim gözlemlediğim kadarıyla yanlış bir çıkarsama var ve maalesef bu, böyle süregelmiş ve nesilden nesile aktarılma gibi bir durum arzettiğinden yanlış düşüncenin devamını da şuanda sizler getirmektesiniz.

Öncelikle olayı irdelemeye çalışalım. Tanrı'nın bizim üzerimizde hakimiyet kurmasının ya da kurmak isteyişinin nedeni sizce de gerçekten bizi köle durumuna düşürüp de özgür irademizden bizi yoksun bırakması mıydı? Elbetteki hayır.. Başlangıçta bi durum vardı ve o duruma göre -kendi düşüncelerim tabi- bu dünyanın da , insanoğlunun da varoluşu bu yönde çizilmiştir, diye düşünüyorum. Aksini düşünenler olabilir. Hiçbirzaman benim sölediklerim doğrudur şeklinde bir cürretkarlığa açıkçası girmedim, girmem de.. Sadece görüşlerimi belirtirim..

   
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 30, 2009, 11:19:51 ös
Yanıtla #8
  • Ziyaretçi

aslinda ''benim'' kategorize edilmeme de karsi cikabilirim cunku ben burada kendi dusuncelerimi soylemekteyim ve benim gibi dusunenler varsa (belki vardir belki yoktur pek ilgilenmiyorum) onlar kendi dusuncelerini soyleyebilirler fakat burada ben ''ben''i on plana cikartmak isterim ki soylediklerimden dolayi bir grup/zumre vesaire tohmet altinda kalmasin.bunlar benim sahsi kanaatlerimdir.bunu ozellikle belirtmek istedim.

bununla beraber eger saf dogru ve saf yanlis denilen seylere inanmis olsaydim soyledikleriniz uzerinde yorum yapabilirdim ki buyuk ihtimalle karsi cikardim cunku ben boyle dusunmuyorum fakat ben saf 'dogru' ve saf 'yanlis' denilen seylerin olduguna da inanmadigimdan dolayi (ki bunlar insanlarin uydurdugu seylerdir; burada su soru akla gelebilir: kime gore dogru kime gore yanlis? ) sadece bu fikirlerinize katilmadigimi belirtmekle yetinecegim.


Eylül 30, 2009, 11:22:05 ös
Yanıtla #9

(ki bunlar insanlarin uydurdugu seylerdir; burada su soru akla gelebilir: kime gore dogru kime gore yanlis? )

:) Katılmamakta serbetssiniz.. Ama ben, sizin bu görüşünüze tamamiyle katılıyorum.  

İşte bu yüzden olayın ( dünyasal anlamda ) farklı yönleri farklı kesimlere gösterilmiş olup, özü itibariyle bütünüyle kavranılması zorunluluğa hasıl olduğundan siz luciferi farklı anımsar ve gözünüzde Tanrılaştırırsınız oysa bazıları gerçekten Şeytan diyerek Onu lanetler vedevamı.. Aslında hepsi de oyunun birer parçası.. Gerçekten şeytanın Tanrı'ya karşı çıkmışlığı hikayesine inananlardan mısınız:)     
« Son Düzenleme: Eylül 30, 2009, 11:24:31 ös Gönderen: Isabell »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
8 Yanıt
18641 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 31, 2013, 01:17:21 ös
Gönderen: Arais
0 Yanıt
4566 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 06, 2011, 12:19:33 ös
Gönderen: Maledictum