Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: G O E T İ A  (Okunma sayısı 2941 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 05, 2010, 09:30:35 öö
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

Goetia’ eski Yunancadan bize miras kalıp maji, büyü ve cadılık anlamına gelen birkaç kelimeden biridir. Kadim dönemlerde Yunan’da bir süre tercih edilen deyimken, Romalılar yine (Pers kökenli) Yunanca bir kelime olan mageia kelimesini tercih ettiler, bu kelime Modern Avrupa dillerinde benzeri kelimelere dönüşen ‘majik’ kelimesini hediye etmiştir.
Rönesans döneminde goetia kelimesi farklı maji türlerini sınıflandırmanın bir parçası olarak kullanıldı. Heinrich Cornelius Agrippa, bilinen bütün sanatların ve bilimlerin incelemesini ve eleştirisini yaptığı De incertitudine et vanitate scientiarum (Bilimlerin kesinliği ve beyhudeliğin üzerine, 1531) eserinde doğal maji, matematiksel maji, büyüleyici maji, sihirbazlık (İngilizce’de insanlar magic denince genelde bu türü anlıyorlar) ve seremonik maji ayrımını yaptı. İlaveten seremonik majiyi de iki türe ayırdı: Goetia ve Teurji.
Bu ayrım tanrıbilimsel bir ayrımdı. Teurjik maji ağılıklı olarak, melekler gibi veya bazı örneklerde Kutsal Bakire gibi Hıristiyan tanrılar meclisinin üyeleri gibi iyi varlıkları çağırma ve onlardan yardım isteme teknikleri ve ritüelleri kullandı. Teurjik çalışmanın bir örneği ortaçağda popüler olan Ars Notoria grimoire’ıdır, bu metinde sürekli dua çalışması vardır ve metin duanın daha ritüelleştirilmiş (kimi eleştirmenlere göre yüzeyselleştirilmiş) bir biçimi yer alır.
Goetik ritüelde de belli bir noktaya kadar melek varlıkları ve Tanrı’nın gizli isimlerini içerir; fakat burada çalışmanın esas çizgisi farklıdır: amaç iblisleri ve günahkar ruhları büyüyle, erk sözcükleriyle, majikal silahlar ve lanet tehditleriyle bağlamak ve majisyenin istediği işi yaptırmaktır. Teurji ve goetik ritüelle ilgili bu ayrım Agrippa’nın müridi iblisbilimci Johann Weyer ile maji konusunda bir yazar olup cadılık duruşmalarını eleştiren Reginal Scot tarafından benimsenmiştir.
Ayrım her ne kadar iyi ve kötü ruhlarla ilgili olsa da, bu durum, Agrippa ve takipçilerinin teurjiyi onayladıkları anlamına gelmez. Agrippa teurjik çalışmanın önündeki en büyük güçlüğün, görünürde iyi meleklerin aslında kılık değiştirmiş iblisler olabileceğini, majisyeni onlara güç vermeye kandırabileceklerini ima etmişti. Bu şekilde teurji her zaman putperestliğe kayabilir, bu suçlama ortaçağlarda çok kullanılmıştır. Aslına bakılırsa ortaçağ otoritelerine göre teurjik çalışma tam da bu nedenle ‘goetik’ ritüele göre daha tiksindiriciydi. En azından goetik majisyen yaptığı şeyin farkındaydı.
Bu ayrımlardan hareket edersek ‘goetia’ esasen belli iblislerin özel olarak çağrılması ve bağlanmasına dair majikal operasyonlardır. Bunun klasik örneği 17. asra ait Süleyman’ın Küçük Anahtarı adıyla da bilinen Lemegeton grimoire’nin ilk kitabıdır. Birçok başka grimoire Grimorium Verum, Papa Horius’un Grimoire ve Grand Grimoire sonraki döneme ait kitaplardır ve hepsi de iblis çağırma ritüel uygulamalarını içerir.
Goetik majinin küçük bir tarihini gördük. Hiç kuşkusuz daha gerilere gitmek ve Kitabı Mukaddes’deki Davut’un oğlu Kral Süleyman’a atfedilen grimoire’lara bakmak da mümkündür. Bu gelenek İÖ 1. asra kadar uzanır. Bu yazı diğer yöne odaklanıyor ve goetik uygulamaların modern ve çağdaş ritüel maji akımlarını nasıl etkilediğine bakıyor.
Hikaye çok farklı şekillerde yazılabilir veya anlatılabilir. Her şeyden önce özellikle İngiltere ve Fransa başta olmak üzere 19. asrın okültistleri öğretilerini ve uygulamalarını belirlerken grimoire’lere baktılar. Goetia onları o kadar etkilemese de Eliphas Levi, Dogme et rituel de la haute magie adlı eserinde Süleymanın ‘Büyük’ Anahtarı’ndan faydalandı. Hermesçi Altın Şafak Tarikatı’nı oluşturan masonlar, gülhaçlılar, okültistler ve simyacılardan oluşan İngiliz grup da John Dee’nin meleklere dair çalışmalarından ve Yunanca majikal papiruslar ve Süleyman metinlerinden etkilenmişti. Ritüelleri oluştururken goetia’dan ziyade teurjiye dayandılar ve bir kadının gönlünü kazanmak veya gömülü hazineleri bulmak için iblisleri bağlamak yerine ruhun saflaştırılması ve yüceltilmesini amaçladılar.
Ne var ki kadim doğruları araştıran Viktoryen dönemi akademisyen-majisyenlerde goetia malzemesi yeniden ortaya çıktı. A. E. Waite, Kara Büyü ve Anlaşmalar Kitabı’nda (1898) bir goetia versiyonu yayınladı. Ne var ki kitabın yayınlanması goetia ritüelini teşvik etmek değildi: Waite bu türden iblis çalışmalarını şiddetle eleştiriyordu, hatta en sonunda Agrippa gibi bütün majikal seremonilerin tabiatı gereği cehennemden yardım alma ile düpedüz batıl inancın bir karışımı olduğunu ileri sürdü. Altın Şafak’ın kurucu dehalarından biri olan Samuel Liddell Mathers, Aleister Crowley’e bir hediye olarak British Library’de bulunan çeşitli versiyonlara dayanarak Legemeton’un bir versiyonunu yazdı. Crowley daha sonra bu kitabı ilaveler ve kendine ait yenilikler katarak tekrar yayınladı.
Crowley’in hırsı Waite’inkine göre çok daha pratikti ve bazı açılardan da Mathers’ınkine göre daha az saftı. Crowley/Mathers’ın 1904 yılında yayınlanan goetia baskısına Crowley bir önsöz yazdı. Bu yazıda Crowley genel olarak majikal ritüelin yorumu için yeni bir yön belirlerken özel olarak da goetia majiye dahil olan varlıklar da yenilikler yaptı. Crowley’in ‘İnisiye Yorumu’ majinin psikolojik ve hatta psiko-fizyolojik temellerine vurgu yaparak majinin etkisinin esasen beyinde olduğunu ileri sürdü. İblisler zihnin koku, ses, görüntü ve eylemle uyarılmasından başka bir şey olmayan ritüelin etkileri hakkında konuşmanın kabullere uygun yollarını sunmaktan başka bir şey yapmıyordu.
Bununla birlikte Crowley’in bu konudaki son sözü bu değildir. Bu yazı bir yandan majikal bilimlerin psikolojileştirilmesinin işaretini verirken, Crowley’in kendi çalışması bu etikete tamamen oturmamaktadır. Esasen iblislerle ilgili bir ritüel çalışmasının girişi olan bu yazı, cehenneme dair yasa dışılığın ahlaki sorumluluğunu kaldırmayı meşrulaştırmış oldu.
Modern majide goetia (ve Teurji) ile ilgili önemli noktalardan biri de tam da majinin neyle ilgili olduğu, nasıl işe yaradığı ve ahlaki olarak neye izin olduğu gibi tam bu yorumların henüz bir sonuca bağlanamamış olmasıdır. Hem majikal hem majikal olmayan cemaatler içinde ‘ak büyü’ ile ‘kara büyü’ ‘Sağ el yolu’ ile ‘Sol el yolu’ ayrımlarının kalbinde yatan meselelerdir bunlar. Ritüel uygulamaya, ağırlıklı olarak da ‘iblis’ uygulamalarına odaklanmak, majisyen gruplar arasındaki mücadele bu tür sınırların nasıl oluşturulduğu ve güçlendirildiğine, ayrıca bu uygulamaların etrafındaki entelektüel kültürle içinde bulundukları daha geniş kültür arasındaki sürtünmelere dair belli içgörüler kazandırabilir.


A L I N T I
Ben"O"yum,"O"ben değil...