Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: KUTSAL GEOMETRİ - MONAD -2-  (Okunma sayısı 6639 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 21, 2010, 05:40:23 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


ÇİZİM ALETLERİ HAKKINDA
Geometricinin klasik aletlerini kullanmaya başlamadan önce bilmemiz gereken bazı noktalar var:

Bu üç alet – pergel, gönye ve kalem -  çok eskidir ve eski kültürlerin büyük çoğunda çeşitli şekillerle mevcuttur. Sanatçılar, mimarlar ve zanaatçılar tarafından kullanılan bu aletler hem pratik hem de semboliktir.
İster madeni bir pergel isterse toprağa saplanmış bir çubuğa bağlı ip kullanın, bu aletler ilahi özelliklere sahiptirler. Onlara karşı saygılı olun.
Hiçbir şeyi şuursuzca yapmayın. Onlarla yaptığınız her eylemin farkında olun. Kutsal geometride hiçbir eylem önemsiz değildir ve her zaman derin bir sembolizme sahip olup dünyanın yaratımım süreçlerine tekabül eder.
Yanlışlarınızı silmeyiniz. Tıpkı hayatın yanlışlarını geri alamayışınız gibi, yanlış çizgileri çizdiğiniz yerde bırakın ve geometrik biçimleri farklı bir biçimde inşa etmeyi öğrenene kadar onlarla birlikte yaşamayı kabul edin.


Pergel
Ortaçağ filozofları pergeli Tanrı’nın gözünün soyut bir sembolü olarak gördüler. Onların dünya görüşlerine göre pergelin bacakları gökyüzünden yeryüzüne, içimizin derinliklerinden gündelik farkındalık alanımızın sınırlarına yayılan lütuf ve ışık ışınlarıdırlar. Pergelin yalnızca tek bir rolü vardır. Merkezi bir tohum noktadan hareketle bizim çember dediğimiz aşkın deliği yaratır. O bir ilahi ışık, farkındalık ve potansiyellik alanı açar. Unutmayın ki yaptığınız her çember Monad’ı, eksiksiz evreni temsil eder. Bir çemberi çizerken, çemberin boyutunun değişmemesi için pergeli bacaklarından değil, başından tutun. Pergeli döndürdüğünüz yöne hafifçe eğerek her çemberi hiç duraklamadan tek bir harekette yapın. Çemberi yaparken yarım daireler yaparak ilerlemeyin. Kuvvetlerin toplam kalıbını görmek için bütün çemberlerinizi tamamlayın.

Gönye
Daireler birbirini kestiği zaman noktalar oluşur. Gönye noktalar arasında çizgiler çekmemizi mümkün kılarak bunlar arasındaki enerji, hareket ve kuvvet yollarını ortaya çıkarır. Gönyenizin üzerinde bir cetvel olmalıdır. Ölçü geometrinin performansının bir parçasıdır.

Gönye de tırtıklar olmasın. Bir çizgi çizerken kaleminizi bir noktanın üzerine koyup gönyenizi ona dayayarak ikinci noktaya hizalayın. Sonra kalemi ikinci noktaya koyarak gönyenin doğru yerde olduğundan emin olun. Gönyeyi sıkı bir şekilde tutun. Çizgiyi kendinize doğru tek bir harekette çekerek yapın. Ortaya çıkan çizgiyi bir enerji hattı olarak hayal edin.

Kurşun Kalem
Katip ister kalem, ister kağıt, isterse çivi ve toprak olsun, arketipsel desenin tezahür aracıdır. Kurşun kalem ve kağıt tanrısal, sonsuz fikirleri geometricinin görebileceği kabul edilebilir sembollere dönüştürür. Kurşun kalemle bir şey çizerken, herhangi bir tereddüt olmadan, kararlı bir şekilde yapın bunu. Kaleminizin ucu keskin olsun.

Bir Nokta Yapmak
Ne kadar karmaşık olursa olsun bütün geometrik yapılar, bir daireye doğru genişleyen noktanın yaratılmasıyla başlar. Herhangi bir geometrik yapının inşasındaki adımlar, sürekli devam eden yaratım tanrısal yaratım süreçlerinin mecazlarıdır. Bir noktayı nereye koyarsanız koyun, onun etrafında bir daire çizebilir ve böylece sembolik olarak evrenin uzamını yaratabilirsiniz.

Çemberin merkezine olduğu kadar sadıksın sen, Herman Melville (1819-1891, Amerikalı Romancı).
Daire belli bir yapıya dönüşmek için bize yalvaran bir şekildir. Nasıl ‘bir’ sayısı bütün sayıların anasıysa daire bütün şekillerin anasıdır. Daha sonra ortaya çıkan bütün şekiller bu her şeyi kapsayan Monad’ın içine sığar. Zaten evren anlamına gelen Latince universe kelimesi de uni=bir, verse=dönüş kelimelerinden oluşmuştur. Bu evrenin içindeki hariç, başka bir evren yoktur. Platon ondan ‘bütünlerin bütünü’ diye bahseder.

Alem tektir ve merkezden dışa doğru varlığa gelmiştir. – Johannes Stobaeus (MS 5. asır Yunan antolog)
Tanrı kendini aleme bildirdi; evrenin bütün dairesini doldurdu, fakat kendini sadıkların ruhu olan merkeze koydu. – Lucian (MS 240-312, Hıristiyan Tanrıbilimci)
Sembolik bir evren yaratmak için dairenin özü olan nokta ile başlayın. Kapalı pergeli dik tutun ve sivri uçla kağıt üzerinde sembolik bir merkez noktası belirleyin. Gerçek bir nokta çizmek imkansızdır; çünkü onun bir boyutu, uzunluğu, genişliği ve yüksekliği yoktur. Bizimkisi gerçek bir matematik nokta değildir, çünkü mikroskop altında bakıldığında bir karbon yığını olarak görülür. İdeal geometri beşeri aletlerle çizilemez. Nokta üzerinde duran kapalı pergel mitolojik dünya (ve alem) eksenini, kutsal dağı, birçok kültürün kutsal merkezini, geri kalan her şeyin etrafında döndüğü ve yaratımı ayakta tutan sembolik kutbu veya omurgayı gösterir. Geleneksel olarak merkez en onurlu yerdir, Grekler ona ‘Zeus’un Evi’ derdi. Ev ocağının ve sınırların (merkezlerin ve çevrelerin) koruyucusu, ahlaki düzenin kaynağı olan Zeus hükümlerini merkezden dağıtır.

Merkez ister bir atom çekirdeği, ister vücuttaki kalp, ister evin ocağı, ister bir ülkeni başkenti, ister güneş sistemimizin güneşi veya galaksinin ortasındaki kara delik olsun, her şeyin etrafında döndüğü bir merkezi vardır. Merkez etrafını taşımazsa, her şey çöker.

Nokta Bütünlerin Bütünü’nün kaynağıdır. O kavrayışın ötesindedir, bilinmezdir, o kendi kendine açılandır. O tıpkı bir tohum gibi açılarak bir daireye olacak şekilde genişler.

Geometrik çizimler bir tür meditasyon aracı olarak kullanılabilirler. Noktayı kutsal bir gizemi açan bir tohum gibi tefekkür edin. Bütün çizim sürecinde bu hayret duygusunu yitirmemeye çalışın.

Sembolik geometriye çizim sürecinin kendi içimizde temsil ettiklerini yaşamak yaşayarak kutsal geometri olarak yaklaşabiliriz. Dikkatimizi dışarıdan içeriye, sayfadan ona bakana yönlendirerek yapabiliriz bunu.

Bütün varlıklarda gizli olan, her şeye nüfuz eden, her şeyin iç beni, bütün eylemlerden önce gelen, bütün eylemlere tanık olan ve onları bilen, Doğaya boyun eğen çoğa hükmeden Bir, Tek Tanrı tek bir tohumu çeşitli yollarla eker. – Swetaswatara Upanişat
Kristal göllerin ipek yüzeyinde,

Batan taşın dalgalanan çemberinde,

Suyun dalgayla titreyen üstünde,

Genişler hareket bir iki üç diye,

Açılır da açılır dalga,

Atılır da atılır kenarlara,

O düz yüzeyini suyun,

Kaldırır kenardaki dansa.

-Alexander Pope
Noktayı kendi merkezinizi sembolize eden bir şey olarak görün. Hangi merkez? Dansçılar ve jimnastikçiler hareketler sırasında dengeyi sağlamak için ağırlık noktalarını ustaca kullanırlar. Deniz altındaki dalgıçlar ağırlık merkezlerine koydukları ağırlıklarla deniz dibinde yürürler. Hareketsiz bir şekilde otururken bile herkesin bir psikolojik ağırlık merkezi vardır; herhangi bir anda kendimizi özdeşleştirdiğimiz veya dünyayı görmede aracı olan duygular, düşünceler ve arzular gibi. Meditasyon ve kendi üzerimize tefekkür ederek eylemleri, duyguları, düşünceleri ve arzuları harekete geçiren gücü, daha derindeki merkezi, daha yüce ve derin benliğimizi arayabiliriz. Bu ağırlık merkezi uzayda değil, farkındalıktadır. İçinizdeki bu merkez, okuduğunuz bu kelimelerin anlamını bilen şeydir. Bu kelimeleri duyduğunuz yer neresi? Böyle bir merkezin var olduğundan kuşku duyabilirsiniz, fakat kuşku duymanızı sağlayan gücü inkar edemezsiniz. Güç, bizi bilinçli kılan, her doğal suretin kalbiyle özdeş bir itici güçtür ve dairenin merkeziyle sembolize edilir. O bizim gizemli yeteneğimiz olan farkındalığın tohumudur. Kendi derin kutsal merkezimize bilinçli olarak, ancak zihinsel, duygusal veya arzusal dalgacıkların, içimizdeki farkındalığın sessiz havuzunu dalgalandırmadığı vakitlerde, psikolojik sessizlikte yaklaşabiliriz. Kağıt üzerinde bir nokta oluşturduğunuz zaman, onu genişlemek ve evreni oluşturup harekete geçirmek üzere olan derin bir farkındalık merkezi olarak görün. Sonra kendi içinize bakın, sesleri susturarak içinizde ona karşılık gelen merkezi arayın.

© Michael S. Schneider, Constructing Universe

Ben"O"yum,"O"ben değil...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
8578 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 15, 2008, 03:32:58 ös
Gönderen: akasya
1 Yanıt
4411 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 16, 2008, 03:07:49 öö
Gönderen: Veritas
0 Yanıt
3603 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 08, 2010, 08:05:39 öö
Gönderen: ADAM
Kutsal Gölge

Başlatan kudüs prensi Ezoterizm

1 Yanıt
3853 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 03, 2015, 01:28:42 ös
Gönderen: egeran
0 Yanıt
7478 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 20, 2010, 01:33:58 ös
Gönderen: ceycet
1 Yanıt
6469 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 24, 2010, 11:02:24 öö
Gönderen: maximia
5 Yanıt
4328 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 14, 2013, 10:24:24 ös
Gönderen: Alşah
0 Yanıt
2751 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 17, 2012, 09:16:08 ös
Gönderen: karahan
9 Yanıt
8692 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 05, 2012, 01:56:49 ös
Gönderen: ceycet
5 Yanıt
3961 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 13, 2014, 01:12:39 öö
Gönderen: propulsion