Önce şöyle bir özet:
Sayın MMT, Masonluğa Eleştiriler diye başlayıp, Bana Göre Masonluk diye devam ettikten sonra, Masonluk üzerine birçok şey yazmış, birçok sorgulama yapmış, doğru yanlış, bir tür kafa jimnastiği ama yanıt de bekleyen hani…
Yazısını şöyle bitirmiş: “Hatalarım varsa lütfen düzeltin. Umarım kimseyi de kızdırmamışımdır. Kimseyi kırmayacağı mı da umut ediyorum.”
Bu yazı üzerine sitemizin üç mason üyesinin yanıtları var. Sayın SkullG öncelikle sitenin arşivindeki yazıları bir daha dikkatlice okumasını önermiş Sayın MMT’ye ve bu konu üzerinde biraz tartışmışlar ikili olarak; Sayın Eureka Sayın SkullG’ye katılıp, biraz da Sayın MMT’nin üslubunu eleştirmiş; Sayın Mustafa Kemal ise 5 madde altında kısa açıklamalar yapmakla yetinmiş.
Masonlardan başka ses veren yok şu ana kadar.
Zaten bu forumda masonlar öyle kolay kolay ses vermez çünkü onlara harici ortamda pek fazla söz etmemeleri öğütlenir. Susmanın erdeminden de söz edilir. (Bu konuyu ayrı bir başlık altında uzun uzun işlemiştim forumda bir zamanlar.)
Bu başlık beni ilgilendirir mi?... Kimi forum üyeleri var ki içerliyor hatta “Sen ne karışıyorsun, masonlar yanıt versin.” diyenler bile oluyor. Sonra ben Sayın MASON’a soruyorum ne yapılması gerektiğini. O ise “Ne münasebet! Burası bir harici forum alanıdır ve herkes her istediğini yazar.” diyor.
Tamam, herkes her istediğini yazar belki ama ben bunun bir de genel görgü ve saygı kuralları çerçevesinde kalması gerektiğini, konunun çerçevesi dışına taşırılıp özellikle bireyselleştirilmesinin hiç de doğru olmadığını savunuyorum.
Sayın MMT, Sayın SkullG, Sayın Eureka ve Sayın Mustafa Kemal birbirlerine hitap etmiş olsalar da (ben hiç kişiye hitap etmem, herkese yazarım bilirsiniz) olayın için bireysel bir yüklenme yok. Buna karşın bana Sayın MMT sanki biraz alınmış gibi geldi.
Yok, ona da gerek yok.
Şimdi Sayın MMT’nin şu yazmış olduklarını aşama aşama ele alsam ve kendimce onun eleştirilerini yanıtlasam/desteklesem, bunları biraz ayrıntılasam hatta kim bilir belki biraz şimşekleri kendi üzerime doğru çeksem…
Olmaz mı?
Yapamaz mıyım?
Böyle bir şey yapmam uygun düşmez mi?
Yapmamalı mıyım?
Durdum. Şu anda kararsızım. Siz söyleyin, ne yapalım?
Yanıt vermezseniz, ben kendi bildiğimi, kendi istediğimi, kendi yöntemimle yaparım.