Ezoterik ögreti insanın varlığından beri süre gelen bir öğreti. Herkesin bu öğretiyi alacak kapasitede olmadığı ortada. Zaten yol bellidir icimizdeki özü bulmak. Bunun için değilmidir ki bu kadar cemaat ve tarikatlar var. Mason olmak amacı da zaten içteki özü bulmaktır zaten. Ha rituellerle ha zikirlerle. O yüzden kim kime yakınsa o dernek cemaat veya tarikata girer. Ama gerçek yol zaten bellidir özü bulmak. Insanlarda ego bencillik ve hırs oldukça hangisi saf kaldı ki önemli olan budur.
İnsan denilen canlıların özü zaten Ego denilen olgu ile örülüdür.Ezoterik öğreti ise,bu kavramları öğrenen kitleleri, ego bazlı özlerinden kavrayıp, bir zincirleme süper egoist kitlesi yaratmak üzere işler.Öğrenilen bilgiler kollektif bir öz taşır.Bireyler seçilmiş kişi olmuş olmanın ilizyonuna kapılırlar.Zaten kimsenin bilmediğini biliyorlardır artık, özel olmamaları mümkümüdür ?
Öz egolarından birbirlerine bağlanan bu kitleler,sadece egolarını içrek grup üyeleri ile beslerler.Hariciler bu muazzam ego da boğula bilirler; o yüzden fino köpeklerinin oyununa bakar gibi, haricileri dinler,gülümser ve sonsuz tölerans gösterirler.
Haricilerin yaşam savaşları ve ilgi alanlanları, bu kişisel gelişime coğunlukla uygun değildir.Bir benzetme ile: Arabalarını ancak süre bilecek kadar tanıyorlardır.
Ezoterik anlayışın: Mutlak kötülük ve yahut mutlak iyliğin olmadığı,iki kutuplu tabiatımızdaki her faktörün dengesini bulmamız üzerine kurulu bir yapısı vardır.Elin de bir terazi ile duran Hakim e benzetile bilir.Kur-an da gecen Hz. Hızır ile Musa nın karşılaşmasına vesile olan balığı unutturan şeytan anlatımı ve devam eden olaylar ise,mutlak kötülük ve mutlak iyliğin olmadığı bir düşünceyi de çağrıştırır.Bu üçlemenin katlarının anlatımı pek mümkün değildir.
Gercek olan dahili anlayışları, üyelerinin gerceği kendilerinin bulmasını sağlıyor oluşlarından da anlayabiliriz.
Yolu bilmek ile; o yolda gitmek farklı şeylerdir.Şu durum da ancak yorumlarımız da,yolu bile bilmedendir.
Saygılar