Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Var Mıyız Yoksa Yokluğun Işığında ki Varlıkmıyız???  (Okunma sayısı 1527 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 04, 2016, 10:39:52 ös

Kolayca bilinemeyen ve telaffuzundaki sessizliğinin; aslında gözlerden de okunabilineme potansıyeline sahıp olan, farklı/ aynı  zaman koşullarında çoğul ve bencil etkisine ivme kazandırabilme yetisine sahip olduğunun düşünüldüğü Seçkin haykırışlarıında saklısın belki de: Sen..
Kucaklamalarin…. Ansızın gelişen /zamansızca Hukmedebilme özelliğine sahipvari algılarda  ;Sonsuzluuk bilincindeki ruhların göz ardı edilemediği ve hatta , yani hem de bilhakis;  Göz Önünde tutulup sevilerek ilke edinildiği bir  algı ortamında; duyulmayan bağırtılar hissediyorum .
Aynı zamanda, sanki benim  "Tirnak uçlarımdalar... El ya da ayak ???  Ve de Hatta bu düşüncenin ...ya da sın da... harmanlanıp hatta biz bir kemık dedirtebilen ; ya da saçız, daha da olmadı görünmeyerek hissedilen...

Ayak serçe parmağında olsa  yine daha mı çok sevinirsin ? Ve Yahut,  el baş parmağında olsa daha mı  üstün tutar/ daha yı katamayacağın kadar deha olduğunu düşünüp bir dehanın Dahasın da / Davasında  Kalbindeki Göz ile Seven olduğunu düşünerek/ an ki bilincinle zikrederek;  çok sever ve bundan dolayı böbürlenir misin?

Bunların hiç ama hiç  : “ Onemi var mı “?  Hayır yok…! Yok bir Varlıktır aslında;Varlık içinde tüten... Daha da doğrusu; kolayca hissedilmeyen, hislerin hissinden rahatsız olan sen: "hissiz misin yoksa " ya da  gereğinde fazla his mi  yüklüsün???
Vucudumuz bir; Yaradan gibi, Rabbim; Kelime ve Boyutlara sigmayan bir CAN gibi; CANAN gibi… Üç noktanın başlangıcı gibi. Virgülün noktasında ki ünlemin, iki nokta üst üsteye göz kırpışında ki soru işaretinin hançerinin kaybolmasıyla noktayı koyması ve açılım / değişime açık olması  gibi .Cinsiyetin Hissiyat/Ruhanıyet ve  Alakadarlıkla yüklü mü olsun istersin yoksa ne ya da nedir çapşal düşünce boyutumuz rakamsız olgunun hakimiyetinde…?   
Adaletin Umursuz fısıltısı zannettiğin paranoyakvari/ Manasiz değerlendirmelerinin aslında belki de  en Umurlu ve en has be  has haykırışı ve  konuşmadan  gorsellerle konuşabiliyor /iletişim kurabiliyor olması kapasitesinde ki  potansiyelinin  farkındalığımısın??? !!! ...
Herşey Alegorik; görsel algıların harmanlama kapasitesini belki de göremeden yapabilme ve  geliştirme yetisine odaklı… ; ve de Eksantrık,estetık,pragmatık,düşünsel ve düşünsel boyut farkındalığına en uzak noktavari sürdürülebilirliklerde gizli  vs. vs. Edit edilmeden kalpten yollandı......               
« Son Düzenleme: Kasım 04, 2016, 10:46:20 ös Gönderen: FreedomFly »


Kasım 04, 2016, 11:33:14 ös
Yanıtla #1

Masonluk hakkındaki soru ve ya cevabı anlayamadım.
Bir kaç seferlik okumaya rağmen tam anlatılmak istenen duyguyu da kavrayamadım.Yazımdaki boşluklar O duygu hissedilmeden dolmuyor demekki; O duygularda,kelimelere dökülüp boşlukları dolduramıyor demekki.Yine de aykırı yazıların hep bir anlamı ve duygusu olduğuna inanırım.Eğer mümkünse kelimelerin arasındaki boşlukları olduğu kadar doldurmaya çalışıp,yeniden yazıyı paylaşırsanız sevinirim.

Sen Özelsin


Kasım 05, 2016, 11:17:11 ös
Yanıtla #2
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 32
  • Cinsiyet: Bay

Sayın FreedomFly

Sorduğunuz sorunuzu gayet iyi anladım ama sorunuzun cevabını vermek için "gerçek" nedir sorusunuz cevaplayabilmek gerekir.
İnsanoğlu halen gerçek ile gerçek olmayanı ayırt etmekte zorlandığı için varlık ile yokluk arasındaki farkıda quantum seviyesinde ayırt edemiyor.

Klasik fizik kurallarının geçerliliğini yitirmeye başladığı şu yıllarda halen doğanın kanunlarını anlamada yetersiziz insanlık olarak.
Quantum seviyesindeki gerçeklik tanımını yapabildiğimiz zaman sizin sorduğunuz soruyu cevaplayabiliriz diye düşünüyorum.

Saygılar


Kasım 06, 2016, 02:38:02 ös
Yanıtla #3

Sayın Tik-Tak mesaj ve tavsiyeniz için çok teşekkür ederim. Sorgulama keşfi, felsefi bir beyin fırtınasının önsözü olarak değerlendirebiliriz bu yazımı.   Boşluğumu doldurmak, yoksa doluluğumu boşaltmak; boşlukta bile moleküler bir doluluk var  ya da farklı bir dille:Aslında hiçbir şey ne dolu ne de boş. Tavsiyenizle önümüzdeki günlerde bu yazımı revize edip sizinle paylaşacağım.

Sayın Jakobiyen'in yorumladığı gibi : "sorunuzun cevabını vermek için "gerçek" nedir sorusunu cevaplayabilmek gerekir.Klasik fizik kurallarının geçerliliğini yitirmeye başladığı şu yıllarda halen doğanın kanunlarını anlamada yetersiziz insanlık olarak.
Quantum seviyesindeki gerçeklik tanımını yapabildiğimiz zaman sizin sorduğunuz soruyu cevaplayabiliriz diye düşünüyorum"  yanıtı da çok güzel ve  ufuk açan/ vizyon katan bir değerlendirme olmuş. Çok teşekkür ederim.

Sayın ADAM ile mesajlaşmamızda paylaştığım ve forumda paylaşmamı tavsiye ettiği yazılarımında biri de aşağıdaki gibidir:

 "Haklısınız. Aydınlatan / Uyandıran Her Etkin Öğreti; sürekli devam etmesi gereken, sürdürülülebilecek, sınıflandırmadan uzak öğrenimin yansımasıyla; pekişerek etkinlik kazanır ve gerçekleşir :-X .
Kaynak aslında sadece biziz. Biz benliğimizi,bizi,bizimleliği,1-liği  bulursak, işte o zaman; benin hiç olduğunu ve 1'in evrende tek özgün rakam olduğunu anlayabiliriz diye düşünüyorum.  Bana göre ruhumuzun enerji kaynaklarını/kaynağını , iyi niyetimizle  en güzel şekliyle beslemek, en üst sırada yer alması gereken, en önemli hedefimız olmalıdır. Kötüden en iyisini çıkarmak önemli bir zanaattır bence.
Kaynağımızın ihtiyacı olan; sevgi, adalet, özgürlük, saygı, güven ve bütün bunların sinerjisini oluşturan yaradanın enerjisi, her yerden  ve her zaman semazen gibi hayatımıza yağıyor hayatımıza , farklı zamanlarda ve farklı yerlerde ... Ya Farkındayız ya da bencilliğimizin/egolarımızın  farklılığında  ısrar ediyoruz.  Farkındalığımız aydınlığın merceği altında yansır, kendini bulur. Kötüden bile iyiyiyi çıkarabilen bir hayat bana göre en mükemmel hayatlardan birisidir aslında. Bir Ying -+Yang harmonisidir .Kötünün içinde, iyiyi şampiyon yapabilmektir. Sevgi ile odaklaşan tüm ruhlar birdir aslında. Susuzluğunu kirli bir suyu arıtarak içen ve hayat bulan bir ruha  "Pis" diyebilir miyiz?  Ya da  tam Zıttı…
Hayat bazen önemsiz diye kabul edilen detaylarda gizlidir.
İyiden kötü çıkarmak mülkemmeliyetçilerin ihtisası/ uzmanlığına girer. Çünkü  bana göre göz ardı edilen ve  bilinmesi gereken; mükemmele ulaşmak, genelde  mükemmelin  çok ötesinde ya da tabir-i caizse ; mükemmelin  yanından bile geçemeyecek yollardan geçebilme başarısı gösterebilen ve bunu özgüveni ile  hayat tecrübemize entegre edebilme kabiliyetimizde gizlidir belki de…

Sevgi ve Saygılarımla