Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Şraynerler - 1  (Okunma sayısı 10492 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 12, 2009, 09:18:44 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Shriners


Bu forum alanında Şraynerler hakkında daha önce de anlatımlar yapılmıştır kuşkusuz. Ancak bir de ben, kendi tarzımla anlatayım.

Önce Şraynerlerin üyelerin yakasında bir rozet olarak da görebileceğiniz genel amblemi:


Bu örgütün tam adı Ancient Arabic Order of the Nobles of the Mystic Shrine (Mistik Türbe Soylularının Eski Arap Tarikatı) şeklindedir. Bu ad AAONMS biçiminde kısaltılır.

Örgütün temel amacı hastanelere yardım sağlamak olup, çalışmaları özellikle bedensel kusur ya da sorunları bulunan çocuklara yönelmiştir. Ancak bu örgüt, sıradan bir hayır derneği olmayıp, aynı zamanda bir de tek dereceli bir ritüeli olan bir kuruluş şeklinde organize edilmiştir.

Bu örgütün üyesi yani bir Şrayner olabilmek için öncelikle mason olmak, ayrıca Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti’nin 32. derecesini veya İngiliz Masonluğu Sistemi’ndeki Tapınak Şövalyesi (Knight Templar) derecesini almış bulunmak gereklidir. Her ne kadar genel kural böyleyse de, son yıllarda bunun değiştirilip, üstat derecesindeki her mason örgüte girebilir olmuştur.

Merkezi Amerika Birleşik Devletleri’nin Chicago kentinde olan Şrayner Örgütü, 1872 yılında Walter Millard Fleming adlı bir masonun önderliğinde kurulmuştu. Ritüelik çalışmalarını yaptıkları tapınaklarda, gerek kullandıkları özel giyim öğeleri gerekse öğretilerinin kapsamında İslâm inançları ile Arap kültürünün açıkça belirgin izleri vardır.

Biraz dikkatlice incelendiğinde, Şraynerlerin ritüelleri ile Bektaşîlerin ilke ve yöntemleri arasında benzerlikler göze çarpar. Nitekim bu örgütün temelinin 644 yılında Hz. Ali tarafından atılmış olduğu kabul edilir. Örgütün kurucusu olan Fleming, ritüelik ilkelerin birçoğunu, 1860 yılında Fransa’da tanıştığı Rızkullah Hasan Efendi’den öğrenmiş olduğunu ileri sürmüştür. Fransa’daki bir Bektaşî tekkesinin toplantısına katılma olanağını elde etmiş, sonra Cezayir, Mısır ve Suriye’de uzun süre bulunmuştur.Yazılarında, İslâm ülkelerinde bulunmuş olduğu Bektaşî tekkelerini birer Şrayner kuruluşu olarak nitelendirir.

Şraynerlerin Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yönetimsel örgütlenmesi 1876’da gerçekleştirilmiştir. Örgütün en yüksek yönetici organına önceleri Emperyal Büyük Konsey (Imperial Grand Council) denilirken, sonradan “büyük” sıfatı kaldırılmıştır. Örgütün ve emperyal konseyin başkanı Büyük Güçlü (Grand Potentate) unvanını taşır.

Günümüzde Şraynerlerin Amerika Birleşik Devletleri’nin her eyaletinde birer konseyi, 200 dolayında tapınakları ve bir milyona yakın üyesi vardır. Üye sayısını bu kadar çok olabilmesi, Amerika Birleşik Devletleri’nde Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti’nin 32. derecesini almanın hayli kolay olmasından ileri gelmektedir.

Şraynerlerin sosyal nitelikli çalışmalara girişme ve sakat ya da bedensel sorunu olan çocukların bakımları ve iyileştirilmeleri için hastaneler kurmaya başlamaları, çocuk felcinin bu ülke için bir âfet haline geldiği 1920 tarihine rastlar. Bu amaçla Emperyal Konsey, tüm ülkeyi kapsayan bir vakıf kurmuştur. Bundan sonra bu örgüt “Masonluğun bir kolu” olarak nitelendirilmişse de, bu nitelendirme yanlıştır. Şrayner örgütü ancak üyelerinin önce mason olması gereken bir kuruluş olarak nitelendirilebilir. Masonluğa benzer olarak nitelendirilmesi bile zordur.

Günümüzde Amerika Birleşik Devletleri’nde Şraynerler, yüzlerce hastaneye yardım ederek katkıda bulunmakta, ayrıca birçok hastaneyi de doğrudan kendileri yönetmektedirler. Başlangıçta ortopedi hastaneleri üzerinde dururken, özellikle son yıllarda yanık hastaneleri ve genetik üzerinde araştırma yapan enstitüler kurarak yönetmeye de girişmişlerdir.

Şraynerler, gerçekleştirdikleri yararlı etkinlikler nedeniyle ABD’nde çok saygı görülen kişilerdir. Nitekim birçok kişi de bu örgüte “işini yoluna koyma ve geleceğini güvenceye alma” amacıyla girmektedir. Şraynerlik, gerek politikada, gerek devlet mekanizmasında gerekse özel sektörde çok geçer akçedir. Amerikanvari yaklaşımda bunun hiçbir sakıncası ya da ayıplanacak yanı yoktur; çünkü örgüte kendisine bireysel çıkar sağlama amacıyla da olsa girmek suretiyle kurumun yararına da hizmet etmiş olmaktadır.

Bu bağlamda benim de bir kişisel anım var… Çok yıllar önce Chicago’da katıldığım bir seminerde bir Şrayner ile tanışmıştım. Kısa süre içinde ahbap oluvermiştik; Amerikalılarla kolay ahbap olunuyor. Bu kuruma üye olabilmek için önce Masonluktan geçmek gerektiğini bildiğimden, ona Chicago’daki Masonluk ile ilgili bazı sorular yöneltmiştim. Hayret!... Masonluk hakkında hemen hiçbir şey bilmiyordu. Amacı Şrayner olabilmekmiş. Bana bu kurumun yapıp etmelerini uzun uzun anlatabiliyordu. Masonluğu da bu amaçla girmiş, bir hayhuy içinde ne olduğuna bile dikkat etmediği formaliteleri yerine getirmiş, Şrayner sonra da ilgisini ilişiğini kesmiş.

« Son Düzenleme: Ocak 25, 2011, 12:13:57 öö Gönderen: dogudan »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 20, 2009, 02:49:19 öö
Yanıtla #1
  • Skoç Riti Masonu
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 131
  • Cinsiyet: Bay

Saygıdeğer ADAM,
Amerika da toplumda saygın bir yer elde edebilmek adına Masonluğu basamak olarak kullanan, maddi yükümlülüklerini topluca yerine getirerek kısa sürede 32. dereceye ulaşan Masonlara sizin bakış açınız nedir?
Biraz daha açmam gerekirse Türkiye 'de ve diğer ülkelerde Masonlar, yıllarca süren emek ve zaman gerektiren bu felsefi dereceleri uzun yıllarda alabildikleri halde, sizinde Chicago da tanıştığınız gibi Amerikalı bir Shriner üyesinin felsefi dereceleri çok hızlı bir şekilde atlayarak, belkide özümsemeden, tam olarak sindiremeden yükselebilmesi hakkında düşüncenizi öğrenebilirmiyim?
Masonluğun hakkını verebilmişlermidir?
Yıllık yapılan toplantıların en az yarısına katılmadan, dereceye ait eğitim felsefesini tam olarak tamamlayabilmek mümkün müdür?
Saygı ve sevgilerimle.


Kasım 20, 2009, 08:48:16 öö
Yanıtla #2
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Her ülkenin sosyal yapılanma ve değer yargıları bakımından kendine özgü bir tarzı, bir tutumu vardır. Bu, Masonluk açısından da geçerlidir.

Şayet ABD'ndeki Masonluğu Türkiye'deki Masonluk ile karşılaştırırsak çok yanılırız. ABD Masonluğu, kendisine çok yakın durumda olan Kanada ve Avustralya Masonluğundan bile hayli farklıdır. (Öyle değil mi Sayın aashooter?)

Yurdumuzda masonların bulundukları derecelerin öğretisini özümsemeleri beklenmektedir. Ancak bu durum ABD için pek önemli değildir. Hani neredeyse kişilerin ellerine ritüeller verilerek «Bunu alın. Okuyun. Öğrenin. Gelin bir sınavdan geçin. Öğrenmişseniz o dereceleri yükselin.» denecek bir ölçüye gelmiş olduğu söylenebilir.

Sevgiler.
   
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 20, 2009, 09:56:05 öö
Yanıtla #3
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Adam

Yorumunuzdan anladığım şu eğer doğru ise mason'luk her ülkenin şartlarına göre esneyebilen bir yapısı var.Din'i ve mezhebi farklılıklar kültürel farklılıklar hep etken ozaman masonlukta.Yani dünyanın her yerinde aynı şekilde anlaşılabilecek,uygulanabilecek kuralları yok.Bu doğru ise aklıma şu takılıyor o zaman
Evrensellik tanımı ile çok örtüştüremiyorum o zaman Masonluğu.

Evrensellikten benim anladığım tüm dünyada anlam olarak kabul edilen ve  ortak değerler olarak kullanılan bir yapı taşı.Örnek ingilizce lisanı evrensel artık dünyada.

Kusura bakmayın o anlamda kafam karıştı.Her ülkeye göre farklılıklar gösteriyorsa kendine değil ortama uyuyor mantığı çıkmazmı yanılıyormuyum.

Saygılar.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Kasım 20, 2009, 10:50:35 öö
Yanıtla #4
  • Skoç Riti Masonu
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 131
  • Cinsiyet: Bay



Her ülkenin sosyal yapılanma ve değer yargıları bakımından kendine özgü bir tarzı, bir tutumu vardır. Bu, Masonluk açısından da geçerlidir.

Şayet ABD'ndeki Masonluğu Türkiye'deki Masonluk ile karşılaştırırsak çok yanılırız. ABD Masonluğu, kendisine çok yakın durumda olan Kanada ve Avustralya Masonluğundan bile hayli farklıdır. (Öyle değil mi Sayın aashooter?)

Yurdumuzda masonların bulundukları derecelerin öğretisini özümsemeleri beklenmektedir. Ancak bu durum ABD için pek önemli değildir. Hani neredeyse kişilerin ellerine ritüeller verilerek «Bunu alın. Okuyun. Öğrenin. Gelin bir sınavdan geçin. Öğrenmişseniz o dereceleri yükselin.» denecek bir ölçüye gelmiş olduğu söylenebilir.

Sevgiler.

Dünyada Masonluğun bu kadar çeşitlilik göstermesi farklı kültürlere, farklı gelenek ve göreneklere bağlı olmasından kaynaklanması doğal bir sonuçtur.
Başka ülkelerdeki Mason topluluklarına tolerans göstermek , onları tanımak varken ülkemizde diğer obedianslara da tolerans gösterilmemesi sadece bağlı bulunan temel prensiplere mi bağlı kalmaktadır acaba? İleriki dönemlerde aynı toleransı göstererek ülkemizde diğer obedians a bağlı Masonlara da tolerans göstermek ve onları tanımak sizce mümkün olabilir mi?

   


Kasım 20, 2009, 11:02:41 öö
Yanıtla #5
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Masonluk evrenseldir. Ancak ayrıntıya girilince «Ne bakımdan evrenseldir?» diye sormak gerekir. Bu anlatılınca da bu kez Masonluğun evrensel olmadığı sonucuna varılır. Dolayısıyla bu işi doğrusu öyle olmalı: "Masonluğun evrensel bir amacı vardır." denilmeli. Her mason örgütü kendi bulunduğu ülkede ulusaldır. Fanatik ulusçular bu ulusallık ile evrenszelliğin nasıl bağdaştırıldığını bir türlü kavrayamaz. Futbol evrensel bir spordur ama hiçbir spor kulübü ya da organizasyonu evrensel değildir. Kaldı ki futbol sporunun kuralları her ülkede tıpatıp aynı değildir. İGşte bunun gibi dünyüa yüzünde farklı Masonluklar vardır; hepsi de Masonluktur ama birbirlerinin aynnısı değildirler. Nitekim diğer sosyal kurumlar shatta dinler de öyle değil midir? Belli bir dinin belli bir mezhebini alın; değişik ülkelerde o mezhebin tapınağına giderek tapınım ritüelini izleyin; ne kadar farklı olduğunu görürsünüz. Oysa din evrenseldir; o mezhep de kendi açısından evrenseldir; uygulamalar ise farklıdır.

Konu dışı ama  Sayın Karahan'ı dil konuşunda eleştireyim: Hayır İngilizce evrensel bir dil değildir. Dünya yüzünde yaklaşık 20 ayrı tür İngilizce var. Lehçe değil, ayrı İngilizceler. Bir zamanlar evrensel bir dil yaratılmasına çalışılmıştı: Esperanto... Olmadı, tutmadı, kendi başına kimsenin kullanmadığı bir dil olarak kaldı. Esperanto ya da bir diğerinin evrensel bir dil olarak tüm dünyüyü yaygınlaştığını düşünün... Dünya yüzünde tek bir din, tek bir mezhep, tek bir inanç olduğunu düşünün. Tüm dünyanın tek bir ortak kültürü olduğunu düşünün. Buna karşın ulusların varlığını sürdürmekte olduğunu düşünün. İşte ancak o zaman ulusal Masonluklar bir evrensel Masonluğun öğeleri olur.

Bu arada bazı mason ritleri var ki, onlar uluslararası bir nitelik taşır. Bir diğer deyişle tek bir merkezi yönetimleri vardır. Öyle bir mason ritinin çerçevisinde bile Masonluğun uygulamaları bir ülkeden diğerine farklılık gösterir. Çünkü Masonluk öncelikle kültüre dayanır. Eğer herhangi bir ülkede kültür ile uyuşamıyorsa orada yaşayamaz. Külürün tekleştirilmesi ise olmayaçcak gibidir; çünkü kültür coğrafyaya dayanır.

Bütün bunlar Şraynerler konusu ile ilgisiz oldu ama soru bu başlık altında ortaya konunca .burada yanıtlamak zorunda kaldım; özür dilerim.

Sevgiler.

 

 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 20, 2009, 11:08:49 öö
Yanıtla #6
  • Skoç Riti Masonu
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 131
  • Cinsiyet: Bay

Konuyu başlığından dağıttığım için özür dilerim. Yazılarınızı okuyunca aklıma gelen soruyu konu başlığına sadık kalmadan tekrar soru ile dağıtmaya sebep oldum.
Tekrar özür diliyorum.
Sevgi ve Saygılarımla.


Kasım 20, 2009, 11:17:00 öö
Yanıtla #7
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Apiarist'in yazısı o çerçeve içinde yer aldığından, okumakta çok güçlük çekiyorum doğrusu. Üstelik gönderi sırasında çakışma da oldu.

İlginç bir sorusu var Sayın Apiarist'in... Okunmasını dilerim. Sorunun yanıtı da olması gereken, beklenen bakımından kendi içinde: TOLERANS. (Bu konuyu genel olarak ayrı bir başlık altında işliyorum ama, burada söz konusu olan ülkemizdeki mason kuruluşlarının birbirlerine tolerans göstermesi.

Bugün için henüz pek olası görünmüyor ama bir gün olacaktır elbette. Çünkü çok sayıda mason bireysel düzeyde başarıyor bunu.

Sevgiler.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 20, 2009, 11:25:18 öö
Yanıtla #8
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Bende dağıtmak istemezdim ama işin güzel yanı ve doğal olanı sorularımızın hep anlattığınız konuların içinden çıkması dolayısı ile bu durumla karşılaşıyoruz buda çok doğal geliyor bana.

Sn.Adam'ın bilgiye değer verişi ve her konuyu araştırıp donanımlı oluşu onunla muhabbet ederken açıkçası bana güven veriyor.Eleştirinizde haklı olabilirsiniz ben ingilizce örneğini genel anlamda verdim zaten.İngiliz dilinin kaç lehçe ile konuşulduğu gibi bilgilerle açıkçası hiç uğraşmadım.

Genel anlamda insanlar anlaşmak için dünyanın neresinde olursa olsun ilk başvuru araçları ingilizce o anlamda evrensel dedim.Futbol konusundaki yorumunuza itirazım var yalnız. f utbol evrensel bir spordur.Dünyada fifa avrupadaki organizasyonlarıda uefa yapar ama tek kural ise futbolun değişmez kurallarıdır.Bu kurallar ise her ülkeye göre ayrı ayrı çok bariz uygulanmaz.

Saygıalrımla.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Kasım 20, 2009, 11:39:34 öö
Yanıtla #9
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Sayın ADAM,

Şraynerlerin İslami ögelerden etkilendiklerini,kendi aralarında islami selamı kullandıklarını,hatta ritüellerde Fatiha suresini okuduklarını,şuan hatırlıyamadığım bir kaynakta okumuştum;doğrumudur,sizde böyle birşey duydunuz mu...?


Saygılarımla
Ben"O"yum,"O"ben değil...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
3717 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 15, 2009, 08:30:43 ös
Gönderen: kagank