Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: EZOTERİZMİN COĞRAFYASI - 5  (Okunma sayısı 3135 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 24, 2010, 01:56:19 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Hermetik ilkeler ve ezoterizm, Antik Mısır’dan birkaç ayrı yöne doğru yola çıkmıştır. Her ulaştığı noktada yerleşmiş ama oralardaki yerel kültürlerin adlandırması ışığında sadece tanımlaması biraz değişmiş olan Antik Mısır mitolojisi ve bunun içerdiği efsaneler ezoterik gizemleri de oralara taşımıştır..

Antik dünyada Mısır’ı ziyaret edip, orada ezoterik sistemin öğretisinden geçmeyi devrin en önemli bilgeliğine ulaşma yolu kabul eden, çeşitli coğrafyalardan gelip Mısır’da uzun zaman kalan ve sonra kendi yurduna dönenler de olmuştur.

Mısır’dan çıkış yapan Musevîlerin ezoterik sisteme ilişkin eski gizemci efsane uygulamalarına yönelik ritüelleri korumaları sonucunda, bunları kendilerine uyarlayarak mal etmeleri söz konusudur. Musevîliğin kapsamında yer alan öğelerin özgün olarak bu din çerçevesinde oluştuğunu söylemek, -Gerek Yahudiler gerekse Hıristiyanlar öyle olduğunu iddia etse bile- yanlıştır. Musevîlikten doğduğu rahatça söylenebilecek Hıristiyanlığın, bir yandan var olan ve Yahudi dünyasında  ulusallaştırılmış doktrine karşı gelirken aynı zamanda gene tozlar altında bırakılmaya çalışılmış eski Hermetik ilkelerle bağlantılı motiflere dört elle sarılmış olduğu görülür.

Hıristiyanlar Roma İmparatorluğu’nun egemenliği altındaki topraklarda yayılma stratejisi içinde kendi inançlarını yaymaya çalışırken, aslında Antik Mısır kökenli öğretilere ilişkin ayrıntı ve uygulamaları, imparatorluğun çeşitli coğrafyalarında farkına bile varmadan serpiştirmeyi başarmışlardır.

Öte yandan Mısır’ı bir eyaleti olarak kabul eden Roma’nın zaten her türlü etkileşimin altındaki tüm inanç sistemini zaman içinde Hermetik ilkelerle bezendirmiş olarak yeniden yapılandırması da söz konusudur.

Bunların ardından İslâmiyet gelir. İslâm dini Kuzey Afrika’ya yayılırken Antik Mısır kaynaklı ezoterizmi de beraberinde taşımıştır. Bunların İberya’ya sokuluşunda en büyük etken olmuş, orada kendinden önceki sistemler ile iyice karışmış olan bu inanç sistemi, yepyeni sentezlere neden olmuş, bunların içinde ulaşılmış ayrıntılar yeni baştan İslâmiyete taşınmıştır.

Helen kültürü ile iç içe geçmiş olan Antik Mısır ezoterizmi, zaten kendinden doğan İbrani kültürü ve bunu izleyen Roma egemenliği ile, önceleri Hıristiyan ve sonra İslâm coğrafyasında dine teslim olmuştur.





Bu arada çok önemli bir etken, İberya -biraz daha özele indirgersek Endülüs- tarzı İslâmiyetin Hıristiyan Batı dünyasında yarattığı etkidir. Bunun üzerinde durmayı sonraki yazıma bırakıyorum. Çünkü sanırım (umarım, dilerim) bu kez kısa kesmiş olduğum bu anlatım üzerine birçok katkı gelir ve benim anlatmamış olduklarımı anlatanlar da olur.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 25, 2010, 10:42:40 öö
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Antik Mısır'dan çıkarak tüm dünyaya yayılan ezoterizm,paganlıkta ve panteizmde özgün yapısını barındırmış olmasına rağmen avam tarafından algılanamadığı için,paganlık ve panteizme mensup inananlar,kullanılan sembol ve alegorileri dinlerin dogmaları olarak kabul etmiş,bu unsurları inanç olarak benimsemişlerdir.

Paganlığın içinden gelerek,ezoterizmin doğasını ifşa etme kasdı taşıyan ve peygamber olarak kabul gören teist dinlerin mimarlarının gerçek kasıdları da avam tarafından algılanamayınca,günümüz teolejisinin içinde benimsenen vahiy dinleri de,antik dinlerin düştüğü duruma düşerek"Kabuk dini"olma bahtsızlığından öte biryere ulaşamamışlardır.

Ancak,Antik dinler zamanında olduğu gibi günümüz teist dinlerinin mensuplarından da ezoterizmin gerçek doğasını kavramış binlerce aydınlanmış insan çıkmıştır.Nitekim,bu insanlar tarih sürecinde bazen;peygamber,filozof,aydın,ermiş,derviş vs. olarak,bazende sapkın olarak anılmışlardır.Antik dönem de ise,bu aydınlanmış insanlar Tanrı olarak kabul edilmiştir.

Günümüzde iletişim organlarının sağladığı olanaklar,ezoterizmin yeniden ifşasında ve mevcut dinlerin yeniden yorumlanabilmesinde umut verici gelişmelere işaret etmektedir."Gerçek"tüm ihtişamı ile keşfedilmeyi beklemektedir;inanıyorum ki bizden sonraki nesiller,bizim ve atalarımızın üzerine çöken karanlığı aralayarak,"O"nu görünür kılacaklardır.


Saygılar
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Şubat 25, 2010, 05:27:28 ös
Yanıtla #2
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Ceycet

Konuda konuya ilişkin yorumunuzda çok doğru.Hz.Ömer mısırı fethettiğinde müslümanlığı seçen mısırlı rahiplerden birisi aynen şu cümleyi kullanıyor bu sünni araplar muhammedin getirdiği dini anlayamıyorlar diyor.Bu anlayamama hastalığı maalesef tüm zamanlarda geleneksel bir hastalık haline gelmiş zaman tünelinde.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
7 Yanıt
4893 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 21, 2010, 11:26:34 öö
Gönderen: Prenses Isabella
2 Yanıt
3518 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 21, 2010, 01:20:01 ös
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
3051 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 22, 2010, 06:30:28 ös
Gönderen: oasis
0 Yanıt
5362 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 23, 2010, 04:17:29 ös
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
4047 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 14, 2015, 08:28:32 ös
Gönderen: Risus