Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: BİR LOCA MABETTE NELER YAPAR? - 6  (Okunma sayısı 3399 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Temmuz 22, 2010, 11:29:57 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



OturumTutanağı (Tersimat)

Bu başlık altındaki önceki yazılarımdan birinde, bir locanın herhangi bir derecedeki çalışmasının oturumu açıldıktan sonra yapılan ilk işlerden birinin, aynı derecede yapılmış olan bir önceki oturumun tutanağının (tersimatının) okunması olduğuna değinmiştim.

Bu tutanağı locanın sekreteri hazırlar. Bunun için oturum sırasında tutmuş olduğu notlardan yararlanır. İzin veriliyorsa, yapılan görüşmeleri kaydettiği bir aygıt da kullanabilir.

Bu tutanağın nasıl bir şey olduğuna, kapsamında neler bulunduğuna az sonra değineceğim. Ancak önce tutanağın genel niteliğinden şöyle bir söz edeyim.

Bir locanın bağlı bulunduğu büyük locanın gerekliliklerini bir yana bıraksak bile, her locanın bir arşivi vardır. Bu arşivin en önemli bölümünü de oturum tutanakları oluşturur. Bunlar, locanın tüm tarihçesini de ayrıntılı bir şekilde yansıtan bilgilerdir.

Kuşkusuz günümüzde bu bilgilerin bir elektronik ortamda tutulması olanağı var ama bunu yapan loca var mı, yok mu bilmiyorum. Olsa bile, elektronik ortamdaki birikim, en azından günümüzün anlayışı çerçevesinde bir belgelik yani arşiv sayılamaz. Çünkü elektronik ortamda biriktirilen bilgilerin herhangi bir nedenle değiştirilebilmesi olanağı vardır. Aynı şeyi yazılı belge üzerinde yapmak, özellikle sahtekârlık yapılmadığı sürece olanaksızdır. Dolayısıyla, bildiğimce mason locaları tutanaklarını yazılı belgeler olarak koruyor.

Bu noktada birdenbire aklıma bir şey geldi; hani şu çok sorulan soru: “Atatürk mason muydu, değil miydi?” Aslında bu soru yanlış. Şöyle olması gerekir: “Atatürk Masonluğa girmiş miydi, girmemiş miydi?” Girmiş olduğunu iddia edenler de var; girmemiş olduğunu ileri sürenler de… Kimileri de «Mutlaka girmiştir; girmemiş olması olanaksız.» diyerek buna ilişkin gerekçelerini ortaya koyuyor. Ancak bunun yanıtı belirsiz. Kanıtlanması da olanaksız. Nedeni de şu: Bırakın Atatürk’ün üyesi olduğu söylenen locaları, o tarihlerde yani 2. Meşrutiyet öncesinde Batı Trakya’da çalışmış olan tüm locaların eskiden kalma bulunabilmiş tutanakları taranmış. Bunların hiçbirinde Mustafa Kemal adına rastlanamamış. Elbette bulunamamış tutanaklar da söz konusu. Ancak bulunabilmiş belgelerle Mustafa Kemal’in falanca locada Masonluğa girmiş olduğu kanıtlanamıyor. Bunun tersinin kanıtlanması ise elbette mantık dışı.

Asıl konumuza dönelim.

Her locanın kendine özgü bir tutanak düzenleme tarzı vardır. Bu kesinlikle değiştirilmez bir biçim değildir ama genellikle her yeni sekreter kendinden önceki sekreterin uygulamış olduğu yöntemi izler; ta ki o yöntemin birtakım noksanları ya da sakıncaları bulununcaya kadar. Pek ender olarak kendine özgü yeni bir tarz geliştirmeye girişen sekreter görülür.

Burada sakıncadan söz edince, herhangi bir gizli bilgiden söz etmekte değilim. Örneğin alışılagelmiş tutanak çok uzun ve gereksizce çok ayrıntılı ya da tersine pek özet ve oturumda yapılanları yeterince yansıtmayan bir kapsamda düzenlenmekte olabilir. Bunun sakıncalı görülmesi üzerine de bir değişikliğe gidilebilir. Belki eski tutanaklarda artık günümüzde kullanılması terk edilmiş eski sözcükler kullanılmaktadır ve bunların güncellenmesi öngörülür. (Zaten “tersimat” sözcüğü de eskilerde kalmış; gençler, bunun ne anlama geldiğini bile bilemeyebilir.)

Özellikle yurdumuzdaki antimasonik çevrelerde, öteden beri bir mason locasının mabetteki oturumlarında neler yapıldığına ilişkin birçok uydurmacalar anlatılıp durur. Bunlardan etkilenen devlet organları da olmuş ve mason localarına ilişkin soruşturma açılarak, locaların tutanakları ayrıntılarıyla incelenmiştir. (Bildiğimce böyle bir incelemenin sonuncusu çok yakın bir tarihte, iki yıl kadar önce yapıldı.) Hiçbir olumsuzluk, TC yasalarına aykırılık bulunamamıştır; çünkü yoktur. Ancak antimasonik çevreler susmaz. Bunların özellikle düzenlendiğini, asıl iddia ettikleri o sakıncalı işlerin (!) tutanaklara geçirilmediğini ileri sürerler. Eh, iddia böyle olunca, masonların hiç de öyle bir şey yapılmadığını belirtmeleri de boşuna.

Tutanağın düzenlenme tarzına ilişkin bir “kural ve yöntem” yoktur. Sadece ilgili büyük locanın tüzük ve kuralları uyarınca bu belgelerde yer alması gereken konulara ilişkin bir belli standart varsa ona uymak gerekir. Bunun dışında, her loca, kendi tutanaklarının düzenleniş tarzı bakımından özgürdür.

Bir tutanakta belirtilmesi gereken konuları şöyle sıralayabiliriz:

1.   Locanın hangi büyük locaya bağlı olarak çalıştığı, numarası ve adı;
2.   Oturumun yapldığı derece, tarihi, yeri ve saati;
3.   Hiyerarşik sırasına göre, o günkü oturumda görevde bulunanların adları;
4.   Doğuda yer alanların adları, nitelikleri ya da varsa görev unvanları;
5.   Okunan bir önceki tutanak üzerinde yapılmış olan düzeltmeler; (Buna az sonra geleceğim.)
6.   Okunmuş büyük loca bildirgeleri varsa bunların tarih ve sayıları ile özet olarak konusu;
7.   Yapılmışsa, gündem üzerindeki değişiklikler;
8.   Yapılmış yönetimsel işlemler varsa, her biri için ayrı ayrı olmak üzere, söz alarak görüşlerini bildirenlerin adları ve oylama yapılmışsa alınan sonuç;
9.   Gündem uyarınca sırasıyla yapılmış olan diğer işler, görüşmeler, verilen kararlar, uygulanan törenler;
10.   Masonik ve kültürel nitelikli çalışmalarda yapılmış konuşmaların özeti;
11.   Seçim yapılmışsa; her bir görev için ayrı ayrı olmak üzere, adayların adları ve seçim sonuçları;
12.   Oturumun sonundaki “yararlar” (menfaatler) bölümünde söz alanların adları ve konularının özeti; (O bölümden de daha sonra söz edeceğim.)
13.   Oturuma katılamamış üyelerden, engellerini (mazeretlerini) bildirmiş olanların adları;
14.   Oturumun sonunda dolaştırılmış olan öneri (teklif) kesesinden çıkmış olan yazıların nitelikleri;
15.   Keza oturumun sonunda dolaştırılmış olan yardımlaşma (hasenat) kesesinin sonuç kapsamı ile engelli olup oturuma katılamamış masonlardan bu keseye katkıda bulunanlar ile bu vesileyle anılmış masonların adları; (Bu konuya da daha sonra değineceğim.
16.   Sözcü (hatip/yasalar sözcüsü) görevinde bulunan masonun o günkü oturuma ilişkin yasal görüşü yani oturumun gereğini uygun olarak yapılmış olup olmadığı.

Bunların elbette daha da ayrıntılarına girilebilir ama bu kadarının yeterli olduğunu sanıyorum. (Bir şey soran olursa bilgimin yettiği ölçüde yanıtlamaya çalışırım.)

Oturumda üstad-ı muhteremin yönergesi üzerine sekreter, düzenlemiş olduğu tutanağı okur. Okunan tutanak üzerine, katılanlara söz verilir. Gerekli görenler söz alıp, tutanağa yanlış ya da eksik geçirilmiş bir konu varsa bunu belirterek düzeltilmesi/eklenmesi isteminde bulunabilir. Üstad-ı muhterem, bunlardan uygun gördüğü düzeltme ya da eklemeleri anında sekretere not ettirir hatta olanaklıysa bu değişiklikleri yazılı tutanak üzerine elle işletir. Bundan sonra da tutanak, son haliyle oylanır. Kabul edilirse arşive kaldırılmak üzere imzalanır; reddedilirse, yeni baştan düzenlenip bir sonraki oturuma getirilmek üzere geri bırakılır.

Onaylanan tutanağın imzalanması bakımından da benimsenmiş olan iki farklı yöntem var. Şöyle:

1.   Tören üstadı, tutanağı sekreterden alarak teker teker imzalayacak olanlara imzalatır.
2. Tutanak, tüzüklerde yazılı görevlilerce toplantıdan sonra imzalanır.



Sonuç: Aradan çok yıllar geçmiş olmasına karşın, arşivi iyi korunan bir locanın tüm tarihçesi, yapmış olduğu tüm çalışmalar, tutanaklarının incelenmesiyle bilinebilir. Bu nedenle bir locanın oturum tutanakları onun en önemli belgeleridir.
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
6607 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 12, 2010, 09:49:10 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3278 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 15, 2010, 12:38:42 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3437 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 16, 2010, 04:59:27 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3352 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 19, 2010, 10:19:47 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3192 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 26, 2010, 01:44:44 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4086 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 28, 2010, 03:13:38 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3530 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 29, 2010, 05:04:50 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3405 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 30, 2010, 02:14:49 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3179 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 02, 2010, 10:39:14 öö
Gönderen: ADAM
6 Yanıt
5906 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 13, 2013, 08:06:00 ös
Gönderen: enelsır