Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Süleyman Askeri Bey  (Okunma sayısı 7472 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 25, 2007, 07:11:18 öö
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 153
  • Cinsiyet: Bay

Süleyman Askeri Bey

Süleyman Askeri Bey (1884 - 14 Nisan 1915, Basra)
Teşkilat-ı Mahsusa'nın önde gelen isimlerinden biri olan Süleyman Askeri Bey Vehbi Paşa'nın oğluydu. Askeri Harbiye'den Kurmay Yüzbaşı olarak mezun olmuş ve 1908 hareketinde yer almıştı. "Merkez Taburu Talim Muallimi" sıfatını taşımış ve askerlik hayatının bu en hareketli devresini "İlan-ı Meşrutiyet" ile sessizliğe terk etmişti. Süleyman Askeri, Irak cephesine kumandan tayin edildiğinde, bu birliğin başlıca kuvvetleri Erzurum cephesine tayin edilmişti. Süleyman Bey vaktiyle beraber çalıştığı arkadaşları ile ülkenin muhtelif yerlerinden gelen gönüllülerden teşkil edilen "Osmancık" isimli fedai taburu ile Basra'yı korumak vazifesini almıştı. Bağdat'tan itibaren yol boyunca askerlerin ve halkın tezahüratı ile desteklenmiş ve emir komutayı alarak savaşın mukadderatında rol oynamaya başlamıştı. Askeri Bey ile fedailerinin verdiği savaşı anlatmak mümkün değildi. Yaralı olmasına rağmen Şuayyibe'de savaşı sedye içinde ön safhalarda idare etmişti. Mağlubiyeti ve askerlerinin bir bir can vermesini hazmedememişti. Hayatına son vermesi, Arap cephesinin değil, dünya askerlik tarihinin de en trajik misallerinden biri olacaktı.
(14 Nisan 1915)


ittihatçı kardeşim yardımını bekliyorumÇok az bilgi var...
İnsanoğlunun en büyük merakı, görmediği ve bilmediği gizli şeylere karşıdır.Merak ilmin hocası olduğu için  o, bu merakında haklıdır...


Mayıs 25, 2007, 11:35:13 öö
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Osmanlı ordusun ve Türk ordusu içerisinde subayların başarısızlık nedeniyle intihar etmeleri hemen hiç görülmemiştir. 12-14 Nisan 1915 tarihlerinde şuayba ormanında gerçekleşen muharebede Süleyman Askeri Bey'in İngilizlere karşı başlattığı taaruz harekatı çok büyük bir başarısızlıkla sonuçlanınca, Süleyman Askeri bu başarısızlıktan tamamen kendisini sorumlu tutmuştur ve sonrasında intihar etmiştir. Kafasına tabancayı sıktığında henüz 30 yaşındaydı. Bu muharebe sonucunda Osmanlı ordusundan 3000 kişi ölmüş, 800 kişi de düşmana esir düşmüştü...

Süleyman Askeri Bey, Trablus-Garp harbine katılabilmek için İstanbul'dan muhtelif isim ve hüviyetlerle ayrılan Enver Paşa,  Mustafa Kemal,  Nuri Fuad,  Ali Fethi ve  Reşid Beyler'in arasında idi. Eşref Bey daha evvel Kahire'ye gitmiş, Prens Hüseyin Tosun'un alakasını temin etmiş ve Osmanlı'nın, İtalyanlar'la ne pahasına olursa olsun anlaşma kararına rağmen, bu bir avuç kahraman insan, çesitli isim ve hüviyetlerle Mısır üzerinden Berka'da toplanmaya başlamışlardı. Gidenlerin arasında, kıyafeti hiç dikkati çekmeyenlerin başında Süleyman Askeri Bey de vardı. Kendisi Cer hocası kılığındaydı!..

Lawrens, Yedi Amud Üzerindeki Dünyası' nda O'ndan da bahseder ve nasıl bir duygu ile olduğu bilinmez, Süleyman Askeri'nin akıbetini, idealist Osmanlı Türklüğü'nün tipik numunesi olarak görür.

Şöyle der:

"– Osmanlı Türkleri içinde devletlerin hayat ve varlığının kritik bir safhaya girdiğini hissedenler yok değildi. Ben, çöl'de vazife gördüğüm esnada ve hiç ümit edilmeyen mıntıka ve sartlar içinde bunlara rastladım.

Onlar, devletlerinin mevcudiyetini devam ettirebilmek için fevkalade fedakarlıklara ihtiyaç olduğunu hissetmenin şuuru içinde herşeyi yapmışlardır. Fakat, İstanbul'dakiler ve bilhassa Padişah ve etrafındakiler hakikati görememişlerdir. Osmanlı İmparatorluğu'nu teşkil eden unsurlar ise, her ne pahasina olursa olsun ayrılma davasında idiler. Bizler karşı tarafta olarak, vatanlarının ve bilhassa devletlerinin vahdetini muhafaza etme isteyenlerin ferdi mücahedelerine baktıkça, itiraf etmek lazımdır ki bunları takdir ediyorduk. Eşref'in sağ kolu olarak bilinen Süleyman Askeri, Golç Paşa'nın da itibarını ve itimadını kazanmıştı. Şuayyibe Muharebesinde akıncı kuvvetlerinin başında idi. Tavshend'in gayet iyi tahkim ettiği ve Allenby'nin en mükemmel kıt'alarını verdiği bu cepheye Türkler üst üste hücumlar yaptılar. Osmanlı ülkelerinin her tarafından derlenmiş gönüllülerden teşekkül eden Osmancık Taburları ile yapılan bu taarruzların ilk zamanlarda muvaffakiyetsizliğe uğraması, her istediklerini elde etmeleri için mukavemet edilmez hırsa ve emele sahip olan Süleyman Askeri'nin izzet-i nefsine ağır geldi ve yaralı olarak takip ettiği harbin en hararetli safhasında intihar etti. Bu haber bize geldigi zaman Mekke'de, Şerif Paşa'nın sarayında idim. Hüseyin Paşa bana:

" – Bunlar böyle ölmesini bilirler… " dedi. Daha sonra öğrendik ki, Türk askerleri, kumandanlarının zafer hasreti içinde hayatına son verdiğini öğrenince karşı durulmaz bir taarruza geçmişler ve başta Şuayyibe olarak bütün müstahkem mevkileri ele geçirmişlerdi."
« Son Düzenleme: Mayıs 25, 2007, 11:37:00 öö Gönderen: Ittihatci »


Mayıs 25, 2007, 11:48:16 öö
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 153
  • Cinsiyet: Bay

İnsanoğlunun en büyük merakı, görmediği ve bilmediği gizli şeylere karşıdır.Merak ilmin hocası olduğu için  o, bu merakında haklıdır...


Mayıs 25, 2007, 11:57:41 öö
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

Rica ederim vazife-i telakkimiz. ;)


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
5 Yanıt
8590 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 12, 2008, 08:02:36 ös
Gönderen: tcorbaci
2 Yanıt
8403 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 06, 2016, 05:25:22 ös
Gönderen: Hacamat
4 Yanıt
14934 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 07, 2010, 08:02:02 ös
Gönderen: rvoncu
4 Yanıt
9464 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 02, 2010, 01:57:58 öö
Gönderen: sundance
12 Yanıt
20265 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 15, 2012, 01:00:18 ös
Gönderen: NOSAM33
1 Yanıt
7029 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 01, 2011, 04:32:54 ös
Gönderen: moonlight
4 Yanıt
14144 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 09, 2011, 01:05:43 öö
Gönderen: Eagle35
24 Yanıt
20026 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 27, 2012, 01:05:25 ös
Gönderen: 418
6 Yanıt
5117 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 15, 2012, 07:53:28 ös
Gönderen: BULGARIA
12 Yanıt
6958 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 25, 2012, 10:28:27 öö
Gönderen: Felix Steiner