Bölünmenin etkenleri olarak, 1964 ve 1965 yıllarında Türkiye Büyük Locası içinde geçmiş bazı olaylar gösterilmiştir. Hatta kamuoyunda Türkiye’deki Masonluğun ikiye bölünmüş olmasının nedeni "o sırada politikaya atılmış olan Süleyman Demirel’e, mason olduğu halde Masonluk ile ilgisi olmadığına ilişkin gerçek dışı bir belge verilmiş olmasının sonucu" olarak gösterilmiştir. Fakat bu iş o kadar basit değildir. Çünkü Türk Masonluğunun bölünmesi bu olayın üzerinden iki yıl kadar bir süre geçtikten sonra oluşmuş, bu süre boyunca daha birçok olay yaşanmıştır.
Bölünmenin temelinde, öteden beri "Liberal Masonluk" anlayışını benimsemiş olan Türk Masonluğu’nda bir değişim yapmak, İngiltere Birleşik Büyük Locası ile dostluk ilişkileri kurarak Türk Masonluğu’nu Anglosakson Masonluğu topluluğuna katmak düşüncesi yatar. Bu eğilimdeki masonlar, Büyük Locanın yönetimini ellerine geçirmişlerdir. Türkiye'deki yüksek dereceleri yöneten Yüksek Şûra buna şiddetle karşı çıkmış, birbirini izleyen birtakım olaylar doğmuştur. Özellikle Büyük Loca’nın genel kurul toplantılarında tartışmalar çıkmış, seçimler sorunlu bir tarzda sonuçlanmış, localar masonik nitelikli çalışmalar yapamaz olmuş, sürekli olarak öncelikle yönetsel konuların gündeme getirildiği huzursuz bir ortam doğmuştur.
Sonunda bir grup mason, Türkiye Hür ve Kabul Edilmiş Masonları Büyük Locası’ndan ayrılarak "Türkiye Büyük Mason Mahfili" adı altında yeni bir Büyük Loca kurmuşlardır. Yüksek Şûra da bu yeni kuruluşu desteklemiştir.
Ardından, bu kez Yüksek Şûra’dan ayrılan kimi masonlar da, bir diğer Yüksek Şûra kurmuşlardır. Liberal kalan eski Yüksek Şûra daha sonraları "Süprem Konsey" adını kullanmayı benimsemiş, 1966 yılında kurulan Türkiye Büyük Mason Mahfili de, 1992 yılından sonra "Özgür Masonlar Büyük Locası" adını kullanır olmuştur.